• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Bartın 15 °C
  • Ankara 20 °C
  • Bolu 23 °C
  • Kastamonu 18 °C
  • Zonguldak 20 °C
  • Karabük 18 °C
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!

İttifak tartışmaları pek dineceğe benzemiyor

Sercan Engin

Bu hafta ki köşe yazımda geçtiğimiz hafta ülke gündemini oldukça meşgul eden ve kafa karışıklığına neden olan ''Cumhur İttifakı'' ile ilgili bilgiler vereceğim. 

AK Parti ve MHP'nin hazırladığı ''Cumhur İttifakı'' teklifi TBMM'ye sunuldu.

Bu teklifle birlikte birçok şey değiştiği gibi seçmeni yakından ilgilendiren bazı kurallar da konuldu. 
İsterseniz 2019 genel seçimlerinde uygulanacak olan kuralları değerlendirelim. 

İttifak yaparak seçime katılma kararı alan siyasi partilerin, seçim takviminin başlamasından itibaren en geç 7 gün içinde ittifak protokolü ile Yüksek Seçim Kuruluna başvurmaları gerekiyor.

İttifak yapan siyasi partiler kuraya, ittifak olarak girecek ve oy pusulasında ittifak unvanı altında kendi aday listeleri ile yan yana yer alacak

Bu partilerin ittifak içindeki sıraları da yine kura ile belirlenecektir.

Seçim barajının uygulanmasında ve milletvekili sayısının hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamı dikkate alınacak.

İttifakın elde ettiği milletvekili sayısı, ittifak yapan siyasi partiler arasında, aldıkları geçerli oy sayısı esas alınarak dağıtılacak.

Metinde yerel seçimlerde ittifaka ilişkin düzenleme yok. Yapılacak olan ittifakın isminin de önümüzdeki günlerde netlik kazanması bekleniyor. Ancak büyük bir ihtimalle Cumhur İttifakı olacağa benziyor. 

Milletvekilliği seçimi ile cumhurbaşkanlığı seçimi aynı gün yapılacak ama her iki seçim için de ayrı oy pusulaları kullanılacak.

İttifakta herhangi bir parti sınırlaması da olmayacak. 

Partilere verilen oyların toplamı ittifak oylarını oluşturacak. Ancak bugün hatırlarsanız seçimde bir siyasi partiye ayrılmış olan sütunun içinde kalmak kaydıyla birden fazla mühür basılması oyu geçerli kılıyor. Aynı şekilde ittifakla ilişkili bir çerçeve bulunacağı için bunun içine basılmış olan oylar da geçerli olacak.

Seçim kanunlarında ittifaka engel olan hükümler kaldırıldı. Siyasi Partiler Kanunu'nda siyasi partilerin bir başka siyasi partiyi destekleyemeyeceğine ilişkin engel vardı. Bu kaldırıldı.

Temel çerçeve olarak da nasıl yapılacağına dair temel hükümler, kılavuz hükümler konuldu.

Bu hükümler temel olarak ittifak yapacak siyasi partilerin protokolle anlaşmaları ve YSK'ya bildirmeleri ile başlayacak bir süreci içeriyor. 

Yine seçime girme yeterliliği bulunan bir siyasi partinin seçime girmemesi halinde, o partinin üyesi olan kişilerin başka parti listesinden kendi partilerinden istifa etmeksizin aday olmalarına imkan tanıyan bir düzenleme de yapıldı. 

Mevcut sistemde okuma yazma bilmeyen, tutanaklara parmak basan sandık başkanları bile çıkabiliyordu. Bu durum sandık başında iş ve işlemlerin aksamasına neden oluyordu. Tutanakların doldurulmasında dahi sıkıntılar oluyordu.

Yeni sisteme göre ise ilçe sınırları içinde ikamet eden tüm kamu görevlilerinin listesi ilçe seçim kurulu başkanı tarafından alınacak.

Bu liste içinden sandık sayısının iki katı kadar isim belirlenecek. İlçe seçim kurulu başkanı sandık kurulu başkanlarını belirleyecek.

Düzenleme ile okuma yazma bilen, işleyişe, prosedürlere hakim başkanlar görev başına gelecek.

Tabii sandık kurulu başkandan ibaret olmayacak. Siyasi partilerin de temsilcileri olacak. 

Yapılan önemli bir uygulamada seyyar sandık uygulaması olacak. Bu önemli bir yenilik olarak göze çarpıyor. 

Evden dışarıya çıkamayan hasta ve yatağa bağımlı insanlar için ise seyyar sandık uygulaması düşünülüyor.

Hasta veya engelli vatandaşların listesi seçim kurulları tarafından temin edilecek. Bunlar için ilçe seçim kurulları, ayrı bir sandık listesi oluşturacak. 

Yine sandık başkanı, sandık kurulu üyeleri, bütün siyasi partilerden üyeler olmak kaydıyla Seyyar sandık için de sandık listesi ve sandık kurulu oluşturulacak. Bunlar seçmenin ayağına gidecek, sandığı götürecek, orada oyunu alacak.

Geçtiğimiz seçimlerde büyük tartışmalara neden olan mühürsüz oy konusuna da değinildi. 

Mühürsüz olup, filigranlı olan zarflar kabul edilecek.

Yüksek Seçim Kurulu tarafından filigranlı ve amblemli zarflar ve oy pusuları sandık kurulunun ihmali nedeniyle mühürlenmediği anlaşılırsa ve bunlar filigranlıysa bunların geçerli sayılacak.

Burada herkesin eleştirdiği bazı hususlar var. Bunlardan bir tanesi bir siyasi parti kendi seçime girecek olursa barajın altında kalacak ama ittifak yaptığı için barajı geçecek; bunun tartışma konusu olup olmayacağı…

Barajı geçemeyen bir parti ittifak sayesinde Meclis’te yer alacak.

Tüm bu gelişmelerin yanında oy pusularının da nasıl olacağı merak konusu. Bu düzenlemeler içerisinde oy pusulalarıyla ilgili herhangi bir uygulama olmasa da önümüzdeki günlerde bu konuda da düzenleme yapılması bekleniyor. 

Bu düzenleme nasıl olacak?

Oy pusulasında ittifak yapan partiler, iki parti, üç parti kaç parti olursa olsun, ittifak yapan partiler yan yana konulacak. 

Bu partilerin bulunduğu kaç sütun ise o genişlikte olacak ve üzerinde de ittifak ile ilgili bir ifade, ittifakın unvanı bulunacak. 

Herkes kendi istediği partiye oyunu verecek.

Ancak ittifak içinde iki partiye de ayrı ayrı mühür basanlar olabilir, ittifakın unvanı üzerine basanlar olabilir, hangi partiye verildiği belli olmayan oylar olabilir. Bunlara 'İttifakın ortak oyları' denilecek.

Bunların siyasi partilere dağılımıyla ilgili de bir formül var, siyasi partilerin tek tek aldıkları oylar ve bu oyların bir oranı var. Bu orana göre ittifakın ortak oyları siyasi partilere dağıtılacak.

Neden böyle bir ittifaka gidildi? 

Cumhurbaşkanı hükümet sisteminin getirdiği 50 artı 1’i alma zorunluğu siyasi partileri böyle bir şeye itti.
Yeni bir süreç yeni bir dönem başlayacak. İttifak tartışmaları pek dineceğe benzemiyor. İnşallah ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olur. 

SONU GELMEYEN İNDİRİMLİ SATIŞLAR

Büyük mağazaların vitrinlerinde göz aşinalığı yaratmış olan ve sonu gelmeyen indirimli satışlar ve tasfiye ilanlarına çözüm bulunması gerekiyor.

Vatandaş vitrinlere baktığında gördüğü indirim ilanlarına inanmıyor. Yılın her sezonunda sürekli olarak indirimli satış yapan büyük mağazalar inandırıcılıklarını yitirdi. Tüketiciyi yanıltmaya yönelik indirimli satış uygulamalarına çeki-düzen getirilmeli.

Ben indirim için meslek odalarından izin alınması gerektiğini düşünüyorum. 

Doğru olan indirim sezonlarının belirli bir zaman dilimde gerçekleşmesi gerektiğini ve bu izinlerin ilgili meslek odaları tarafından verilmesidir. 

Avrupa ülkelerinde indirim sezonları belirlenmiştir. Kış mevsiminde Ocak ayı, yaz mevsiminde ise Temmuz-Ağustos ayları indirim sezonu olarak belirlendiğini görüyor ve okuyoruz. 

Türkiye'de ise indirimli satışlar kesintisiz olarak devam ediyor.

Düzenleme getirilmediğinden dolayı piyasalarda da düzensizlik oluşuyor.

Eğer meslek odlarından gerekli izin alınarak indirimler yapılırsa tüketicinin yanılmasının önünü geçilecektir.

365 gün indirim olmaz. İndirim ilanları ve reklamları veren bazı firmaların hem fiyat hem de kalite olarak insanları yanıltıyorlar. 

Haksız rekabetin önüne geçilmeli, kurallar belirlenmeli. Her şeyin bir kuralı olmalı. Nasıl AVM'lerin çalışma saatlerinin, büyük mağazaların, perakende sektörünün kurallarının olmasını istiyorsak, indirimli satışların da

Avrupa'da olduğu gibi ülkemizde de belli bir takvime ve kurallara bağlanmalı. 

Kuralsızlık sonucu oluşan haksız rekabet ve kayıt dışılık, genel ekonomiye ama en fazla esnaf ve sanatkârımıza büyük darbe vuruyor. İndirimli satışlar mutlaka bir kurala bağlanmalı diye düşünüyorum. 

BARTINSPOR’UN PROFESYONEL LİGE ÇIKAMAMA SEBEBİNİ BEN SÖYLEYEYİM

Son olarak da Bartınspor ile ilgili bazı konulara değinip yazıma son vereceğim. Bartınspor şampiyonluk adına yoluna devam ediyor. Tabii bizim galip gelerek, lig lideri Ereğli Belediyespor’un mağlup olması tek arzumuz. 

Takımın maddi sorunu olduğu da açık. Ancak yapılan tüm çağrılara rağmen bir yol alınmış değil. Halen sıkıntılar devam ediyor.

Büyük bir hevesle 74 TL Kampanyası başlatıldı. 252 kişi Bartınspor’un hesabına 74 TL para yatırdı. Şampiyonluğa inanan ve isteyen Bartın’da sadece 252 kişi mi? Demek ki öyle…

Yönetim maddi sıkıntıları çözmek için uğraşırken, bazı sıkıntıların da olduğunu geçtiğimiz günlerde net bir şekilde gördük. 

Bartınspor’un eski futbolcusu Enes Eser, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’ı makamında ziyaret ederek,

Bartınspor’a yardım amacı ile 10 bin TL çek ve deplasmanda oynanan Sincan Belediyespor maçına giden taraftarın ulaşımı içinde 5 araç tahsis ücreti olan 5 bin TL’yi kulübe verilmek üzere Başkan Akın’a teslim etti.

Bartınspor yönetimine değil de bu para neden Belediye Başkanına teslim edildi?

Yardım çağrısında bulunan Kulüp Başkanı Sayın Mehmet Bulut bu ziyarette neden yer almadı? 

Eski futbolcu Enes Eser’in yönetimle sıkıntı yaşadığı bariz ortada…

Tabii bu konuyu Kulüp Başkanı Sayın Bulut’a bizzat sordum. 

Açıklamasını aynen paylaşıyorum. Sayın Başkan aynen şu ifadeleri kullandı; “Enes Eser kardeşimiz sosyal medya üzerinden katıldığı bir canlı yayında taraftarımızın deplasmana götürülmesi için 5 bin TL ve kulübe de 10 TL destek olacağını paylaşmıştı. Bu 5 bin TL’yi ve 10 bin TL’lik çeki Sayın Belediye Başkanına takdim edeceğini söyledi. Bundan sonraki süreçlerin nasıl geliştiğini biz yönetim olarak bilemiyoruz. Kendisine böyle bir katkısından dolayı teşekkür ediyoruz. Belediye Başkan Yardımcımız aynı zamanda kulüp Başkan Yardımcımızdır. Enes Bey tercihini böyle kullandı. Biz bunu sorgulayacak değiliz. Ancak çok net şunu söyleyeyim. Bu şehrin takımının üzerinde oyunlar oynamasın. Bunları yedi hafta sonra konuşalım.” 

‘Bu şehrin takımının üzerinde oyunlar oynamasın’ ifadesini kullandı. İçeriğiyle ilgili de takımın şampiyonluk yolunda olumsuz etkilenmemesi adına ‘7 hafta sonra konuşalım’ dedi. 

Bazı sıkıntılar olduğu açık. Tabii bu sıkıntıları ve kulüpte yaşanan gelişmeleri 7 hafta sonra öğreneceğiz.

Bartınspor’un profesyonel lige çıkamama sebebi bence yaşanan sürtüşmelerdir. 

Bartın’da kimse birbirini çekemiyor. ‘Protokol tribünün de o neden otuyor? Protokolde ben neden yokum? Taraftarlar şu siyasetçiyi alkışladı beni neden alkışlamadı?’ biz bu tür şeylerle meşgul oluyoruz. 

Bırakalım bu ileri. Takımın başarısını isteyen herkes üzerine düşeni yapmalı. Kişisel çekişmelere ve dedikodu mekanizmasına son verelim. 

Gelin bu zorlu süreçte takımımızın yanında olalım. Bir olduğumuzu herkese gösterelim. Şampiyonluğun anahtarı bir olmaktan geçiyor. 

  • Yorumlar 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0551 120 3535