• BIST 9470.25
  • Altın 2488.872
  • Dolar 32.5974
  • Euro 34.7926
  • Bartın 19 °C
  • Ankara 20 °C
  • Bolu 19 °C
  • Kastamonu 20 °C
  • Zonguldak 18 °C
  • Karabük 21 °C
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!

Saadet Partisi, milletvekili adaylarını tanıttı

Saadet Partisi (SP) İl Başkanlığı, 24 Haziran seçimleri için milletvekili aday listesini geçtiğimiz günlerde açıklamıştı. Adayların açıklamasının sonrasında parti binasında düzenlenen iftar programı öncesi 27’nci dönem milletvekilli adayları tanıtıldı.
Saadet Partisi, milletvekili adaylarını tanıttı

24 Haziran'da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekili seçimi öncesi Saadet partisi Bartın İl Başkanlığı tarafından parti binasında milletvekili adaylarının tanıtımı yapıldı. Partililerin katılım sağladığı toplantıda Saadet Partisi İl Başkanı Selami Ünsal, Milletvekili Adayları Ünal Yurtbay ve Mücahit Mekeç gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Herkes eşit bir şekilde yarışmalıdır

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi İl Başkanı Selami Ünsal; “Genel Seçimlere 1,5 yıl kala baskın seçim kararı alındı. 24 Haziran erken seçim kararının ardından teşkilat çalışmalarımıza başladık. Bu doğrultuda da milletvekili adaylarımızı belirledik. Sayın Ünal Yurtbay ve Sayın Mücahit Mekeç Saadet Partisi’ni Bartın’da temsil edecek olan Milletvekili adaylarımızdır. 24 Haziran erken seçimleri mevcut hükümetin bu işi beceremediğini gösteriyor. Mevcut hükümet bu işi yapamadığını erken seçim kararıyla belirtmiştir. Erken seçim kararının ardından Partimizin Cumhurbaşkanı Adayı olarak Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu olmuştur. Bu ülkede seçim sağlıklı bir şekilde yapılmadır. Kimsenin iradesine basın yoluyla müdahale edilmelidir. Yerel basında halkımızın önüne çıkmamızda herhangi bir sıkıntıyı yokken, ulusal basında eşit olarak zaman alamadığımız için bu konudan mustaribiz. Herkes eşit bir şekilde yarışmalıdır. Basında herkes eşit sürede yer almalıdır. Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Bartın’ın en ücra köyüne dahi bu kısa zamanda ulaşmanın yolu değerli basın mensuplarımızdır. Bartın’da tüm adaylara adaletli bir şekilde davranacağınızdan hiç şüphemiz yoktur. Tüm basın mensubu arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. 24 Haziran seçimlerinin ülkemize, milletimize, partimize ve Bartın’ımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Adaylarımıza başarılar diliyorum” dedi.

Destek veren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum

İl Başkanı Ünsal’ın konuşmasının akabinde değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Bartın 1.Sıra Milletvekili Adayı Ünal Yurtbay; “Bugün burada Saadet Partisi Bartın Milletvekili Adayları olarak karşınızdayız. İnşallah güzel bir seçim süreci geçireceğiz. Zaman çok dar. Bu dar zamanda gücümüz yettiğince insanlarımıza ulaşacağız. Elimizden geldiğince anlatmaya çalışacağız. 24 Haziran seçimlerinin ülkemiz için aziz milletimiz için en hayırlı şekilde neticelenmesini temenni ediyorum. Hatırlanacağı üzere geniş istişareler neticesinde 1 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Adayımız olarak Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu’nu ilan etmiştik. Sonrasında da adaylığı için gerekli olan 100 bin imza şartının yerine getirmek üzere 6 günlük bir imza kampanyası sürecini yaşadık. Bu aşamada da  halkımızın büyük bir teveccühü ile takriben 200 bin imza toplayarak bu şartı yerine getirdik. Bu vesile ile bize imzaları ile destek veren tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.  Devamında geniş istişareler sonucunda teşkilatımız, Bartın Milletvekili adayı olarak şahsımı ve Sayın Mücahit Mekeç kardeşimizi layık gördüler. Bizlere bu onuru yaşatan tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Siyasi partiler birbirinin düşmanı değil, rakibidirler

Kutuplaşmanın değil kucaklaşmanın esas alınması gerektiğini belirten Yurtbay, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Seçimler bir demokrasi yarışıdır. Bu sebeple buradan diğer tüm partilerdeki adaylara da bir çağrı olarak, diyorum ki; Siyasi partiler birbirinin düşmanı değil, rakibidirler. Hepimiz daha iyinin, daha güzelin mücadelesini vereceğiz. Bu süreçte herkes üslubuna dikkat etmelidir. Birbirimizi suçlamak yaftalamak yerine projelerimizi anlatalım. Bu ülke için, bu millet için yapacaklarımızı anlatalım. Öfkeyle, nefretle değil, sağduyu ve nezaketle hareket edelim. Her zaman söylüyoruz; Bu ülke için en büyük tehlike kutuplaştırmadır. Oy devşirmek için toplumu germek, seçimi savaş gibi göstermek, milli-gayri milli tanımlara girmek bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Neden seçim ittifakı?

Hepimizin malumu olduğu üzere yeni bir seçim sistemi ile tanışıyoruz. Bu seçim sisteminin getirmiş olduğu yeniliklerden biri de seçim ittifakı. Bizler de bu seçim yasasının getirmiş olduğu imkânla yüzde 10 seçim barajını ortadan kaldıran bir ittifakın içerisinde yer aldık.  Bu ne manaya geliyor? Soruyorlar Saadet Partisi CHP ile birleşti mi şimdi? Hayır. Saadet Partisi kendi ismi, kendi logosu ve kendi adayları ile pusuladaki yerini alacaktır. Ve aldığı oy oranına göre milletvekili çıkaracaktır.  Burada yapılan sadece seçim işbirliğidir. İttifak içerisinde yer alan partiler yüzde 10 barajını aştığı için Saadet Partimiz de otomatik olarak bu baraja takılmayacaktır. Bu vesile ile biz aslında zihinlerde oluşan psikolojik barajı aştık. Daha önce bize oy vermek isteyen ama barajı geçemez kaygısı ile oyunu başka partilere vermek zorunda kalan seçmenlerimiz artık gönül rahatlığı ile oylarını Saadet Partimize verecektir. Ve tahmin edilenden çok daha fazla oy oranı, daha fazla milletvekili ile Mecliste en güzel şekilde temsil edilecektir.

Neden Millet İttifakı?

Peki neden Millet İttifakı’nın içerisinde yer aldık? Yine soruyorlar; neden AK Parti ile değil? Seçim kararı alınmadan evvel AK Partili arkadalar genel merkezimize geldiler, bu görüşmeler yapıldı. Onların bize yaptığı teklif şuydu: Birleşelim, bütünleşelim. Bizim listelerimizden seçime girin. Tabiri caizse kapatın gelin! Yapılan teklif bu. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün olabilir mi? Biz bir hareketin adıyız, partimiz var. 50 yıllık bir mücadelemiz var. Biz bunu kabul etmedik. Sonra dediler ki, şu kadar vekil, şu kadar bakanlık vs... Bizim genel başkanımız “Biz böyle bir pazarlığın içinde olmayız. Bunu doğru bulmayız, ayıp sayarız. Memleketin meselelerini konuşalım, bu meseleleri nasıl çözeceğiz bunları konuşalım.” Israrla bunları söylememize rağmen bu talepler karşılık görmedi ve bu ittifakın içerisinde yer almadık. CHP, İYİ Parti ve Demokrat Parti ile yapılan görüşmeler neticesinde belli ilkeler etrafında mutabık kalındı ve Millet İttifakı gerçekleşti. Neydi bu ilkeler? Öncelikle dedik ki; Adaleti kamil  manada tesis edelim, hukukun üstünlüğünü, güçler ayrılığı prensibini esas alalım. Şeffaflığı esas alalım. Yolsuzlukla mücadele edelim. Bu ülkeler etrafında bir ittifak gerçekleşti.

Bu ülkedeki mücadele hak yiyenlerle hakkı yenenler arasında

Farklılıklarımız yok mu? Elbette var, olacak, olmalı da... Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Görüşleri, bakış açıları, çözüm önerileri birbirinden farklı olan siyasi eğilimler bir araya gelip de memleketin temel meselelerinin çözülmesi konusunda ittifak ediyorlarsa bu ayakta alkışlanacak bir durumdur. Bakın biz her zaman ifade ediyoruz: Bu ülkede mesele sağcı solcu meselesi değildir. Bu ülkedeki mesele muhafazakâr-liberal meselesi de değildir. Bu ülkedeki mücadele hak yiyenlerle hakkı yenenler arasındadır. Emeğin sömürüldükten sonra sağcı olsan ne yazar, solcu olsan ne yazar. Alın terin rantiyeye peşkeş çekiliyorsa muhafazakâr olsan ne yazar, liberal olsan ne yazar. Ürünü para etmeyen çiftçi, vergi yükü altında ezilen esnaf, ay sonunu getiremeyen emekli, kredi kartı borçları ile boğuşan asgari ücretli... Türk olsa ne yazar Kürt olsa ne... Alevi olsa ne yazar Sünni olsa ne...  Şairin de dediği gibi “Demiri demirle dövdüler, biri sıcak biri soğuktu, İnsanı insanla kırdılar, biri aç biri toktu.” Allah’ın izni, aziz milletimizin teveccühü ile iş başına gelirsek neler yapacağız? Bunları da ifade ederek sözlerimi tamamlamak istiyorum.

5 Y’ye asla izin vermeyeceğiz

Bizim yönetimimizde yolsuzluğa, yandaşlığa, yalakalığa, yasağa ve yağmaya izin vermeyeceğiz. Garip gurebanın hakkını yetim hakkı korur gibi koruyacağız. İhalelerde şeffaf, denetlemede son derece titiz olacağız. Çevremizde yalakaların öbekleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Farklı fikir ve düşüncelere itibar edecek, hoşumuza gideni değil, hoşumuza gitmese de doğru olanı yapacağız. Çevrenin, tarihin, sahillerin, yeşil alanların talan edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye’yi normalleştireceğiz, OHAL’i kaldıracağız. Şiddete başvurulmadığı sürece her tür fikir ve düşüncenin önünü açacağız.

5 A’dan asla taviz vermeyeceğiz

Akıl bir işin sonunu görmektir. Akıl ile hareket etmezseniz 15 günde Şam’da namaz kılacağız der, sonra 15 yılda işin içinden çıkamazsınız. Türkiye’yi tek akılla değil, ortak akılla yöneteceğiz.  Suçlu olan kızımız Fatma da olsa adaletten taviz vermeyeceğiz. Bir kararname ile 10 binlerce garibanı işinden, evinden, ailesinden eden ama arkası olanı görmezden gelen anlayışa son vereceğiz. Ahlak bir toplumun mayasıdır. Ahlak ve maneviyat olmadan da bir ülke kalkınamaz. Yönetimde, siyasette ahlakı hakim kılacağız.  Bu son ikisini anlatmaya gerek yok. Adanmışlık ve asalet nedir görmek isteyenler bu teşkilata baksın. Çünkü bu teşkilatta, hiç bir makam hiç bir menfaat beklemeden bu ülke için gecesini gündüzüne katan adanmış yürekler var. Bütün haksızlıklara, bütün imkânsızlıklara, bütün engellemelere rağmen asaletinden ve duruşundan taviz vermeyenler var. Şartlar ne olursa olsun yolundan dönmeyenler var.

3 yıl içerisinde Türkiye’yi şaha kaldıracağız

Elbette elimizde sihirli değnek yok. Bir dokunuşta her şeyi düzelteceğiz demiyoruz. Ama 3 yıl içerisinde ekonomisi güçlü, halkı müreffeh, barış ve kardeşlik yurdu bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.  İlk olarak kırılan kalpleri onaracağız. Yıkılan güveni onaracağız. Toplumsal barışı tesis edeceğiz. Çünkü barış olmadan yatırım, yatırım olmadan üretim, üretim olmadan kalkınma olmaz. Beraberinde Türkiye çapında bir yatırım hamlesi başlatacağız. Planlamaya önem vereceğiz. Kaynakları verimli kullanacağız. İsrafı önleyeceğiz. Gösteriş ve şatafat için değil, üreten ve üreterek güçlenen Türkiye için yatırım yapacağız. Böylece tarımdan hayvancılığa, sanayiden yüksek teknolojiye, madencilikten enerjiye, Türkiye’nin dört bir yanında kuracağımız tesislerle büyük bir atılım dönemi başlatacağız. Bu duygu ve düşüncelerle 24 Haziran seçimlerinin aziz milletimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”

Siyasi rotayı çizecek ekipleri yok

24 Haziran seçimlerinin önemine değinen Saadet Partisi 2.Sıra Milletvekili Adayı Mücahit Mekeç; “24 Haziran seçimlerinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Adaylığımız süresi içerisinde bizi bu makama layık gören teşkilat üyelerimizi utandırmama adına ve ülkemiz adına, tarihe bir çentik atma adına tüm gayreti göstereceğimizin sözünü buradan verebiliriz. Bugün ki siyasal iktidarla bizlerin ayrılış noktasına baktığımız zaman 3 tane temel sebep var. Biz birinci olarak, “Avrupa Birliği Türkiye için bir medeniyet projesi değildir” dedik. İkinci olarak, “faizci, borca dayalı ekonomik sistem Türkiye’nin ekonomik modeli olamaz” dedik. Üçüncü olarak ise AB, ABD ve İsrail’in Türkiye için stratejik ortak olamayacağını söyledik. Ve bunun neticesinde yollar ayrıldı. Bu yolların ayrılığından günümüze gelinceye kadar bizler gördük ki bugün mevcut iktidarın çoğunluğu olabilir ama siyasal ufukları yok. Siyasal ufukları olsaydı FETÖ ile yan yana gelmeyip bizim gibi fotoğraf dahi çektirmezlerdi. Siyasal ufuklarının olmadığını “kandırdılar, aldattılar” sözleri ile görmüş olduk. Yine halk destekleri var ancak siyasi rotayı çizecek ekipleri yok” dedi.

Ülkemizin geleceği noktasında emin adımlar atamıyorlar

Mekeç; “Ekipleri olmadığı için Türkiye’ye dışarıdan ve içeriden oynanan oyunlara karşı bir oyun ortaya koyamıyorlar. Halbuki devlet yönetimlerinde eğer bir A planın varsa hazır da sürekli olarak bir B planı ve bir de C planının olması gerekir. Eğer bugün dışarıdan oynanan oyunlara, hamasi duygularla yaklaşırsak ülkemizin geleceği noktasında emin adımlar atamaz oluruz.  Seçim tarihinin öne alınmasından sonraki gelinen süreçte bir tarafta Cumhur İttifakı var bir tarafta Millet İttifakı var. Aslında bizlerin bu ittifak söylemini biz tam olarak kullanmıyoruz. Bu seçim öncesinde teknik bir seçim anlaşmasıdır. Çünkü ittifak olsaydı bir partinin amblemi altında tüm partiler seçime girmiş oluyorlardı. Ama görünen o ki bugün Saadet Partisi kendi ambleminin altında seçime girmektedir. Buradan şu ortaya çıkıyor ki bu teknik bir seçim anlaşmasıydı. Ve netice ne oldu? Yüzde 10 barajını sıfırlamış olduk. Daha önceki seçimlerde “Biz Saadet Partisi’ne oy vereceğiz ama siz barajı geçemezsiniz, oylarımız boşa gider, oylarımız başka partilere gider” şeklinde bahane yumağı vardı.  24 Haziran seçimlerinde Bartın’da ki ve Türkiye’de ki tüm seçmenlerimizin artık bir bahanesi kalmadı. Ülkesini ve milletini düşünenlerin toplanacağı çatı Saadet Partisi olacaktır” diye konuştu.

Tüm yanlış adımlarda uyarı vazifesi görecek

Saadet Partisi’nin TBMM’de olması gerektiğini söyleyen Mekeç; “Peki Saadet Partisi meclise girerse ne olur? Saadet Partisi meclise girdiğine birçok oyunları bozmuş olacak. İşte Saadet Partisi meclise girerse siyasal üstünlüğü olanlara her zaman denk bütçeyi yaptırmak noktasında siyasi bir ekip olacak. AB, ABD ve İsrail stratejik ortaklığında atılan tüm yanlış adımlarda uyarı vazifesi görecek. Yine AB’nin medeniyet projesi olmadığını, tarihimizin daha asil duygulardan,  düşüncelerden ve bilgilerden oluştuğunu bizler mecliste kazananlara karşı hazır bir ekip olarak hazır bulunacağız. Kısacası geçmişte yapmış olduğumuz ekonomik alandaki başarılarımızı, dış politikalar anlamında ki başarılarımızı ve sosyal politikalar anlamında ki başarılarımızı yenileyerek devam ettirme çabası ve gayreti içinde olacağız” dedi.

Saadet Partisi Türkiye’ye yeniden hayat verecek

Mekeç; “Ülkemizde ekonomik anlamda faize ve borca dayalı sistemin her geçen gün insanlarımızı borçlandırdığını, devletinde borçlandığını görüyoruz. Bizler faizi ülkeden kaldıracak, borca dayalı para sistemini ortadan kaldıracak bir mücadeleyi mecliste başlatmış olacağız. Bugün, AB medeniyet projesidir diyerek ülkemizde uyguladıkları uyum yasalarıyla her geçen gün aile duygularını ortadan kaldıran birçok gelişmelerle karşı karşıyayız. Boşanmaların artmış olduğu, suç oranlarının her gün arttığını gördüğümüz şu dönemde yine bunun mücadelesi Saadet Partisi tarafından mecliste yapılacaktır. Saadet Partisi Türkiye’ye yeniden hayat verecektir. Türkiye’ye yeniden değişimi sağlayacaktır. Türkiye’de her alanda makas değişikliğini yapabilecek parti Saadet Partisi’dir. Bu refleksimiz ve bu kabiliyetimiz geleneğimizden gelmektedir” şeklinde konuştu. Yapılan konuşmaların ardından gerçekleştirilen toplu fotoğraf çekimin ardından aday tanıtım toplantısı sona erdi.

  • Yorumlar 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0551 120 3535