• BIST 9524.59
  • Altın 2495.87
  • Dolar 32.5928
  • Euro 34.7115
  • Bartın 13 °C
  • Ankara 11 °C
  • Bolu 11 °C
  • Kastamonu 12 °C
  • Zonguldak 14 °C
  • Karabük 13 °C
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!

Sinoplu, 34 yıllık siyasi hayatını anlattı

Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Yaşar Sinoplu, siyasi hayatının dönüm noktalarını anlattı.
Sinoplu, 34 yıllık siyasi hayatını anlattı

Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Yaşar Sinoplu, 34 yıllık siyasi hayatını gazetemize değerlendirdi. Konuşmasında ilk olarak meslek seçimini nasıl yaptığını anlatan Sinoplu: “1963 yılında Şiremirçavuş İlkokulu’nda okudum. 6 yıllık yüksek ilkokul mezunuyum. Ben bildiğiniz gibi espriyi seven biriyim. Benimle tanışmak isteyenlere de aynen bu cevabı veriyorum.  Bu cevabı verince karşımdaki insanın kafası biranda karışıyor. Ne dedi bu diyor. Gülecek oluyor gülemiyor.63 yılında ilkokulu bitirince tarım o dönemde çok zor şartlarda yapılıyordu. Babamın çocukları da yaşamıyor. Doğan ölmüş. Allah onlara rahmet eylesin. Tabi ben sağlıklı doğunca babam şehre gitmeye karar vermiş. O dönem ki şartları da göz önünde bulundurarak, ‘ben bu çocuğu çalıştırmayacağım’ diyor. Tabi o dönemde şehir nedir kim biliyor. Bu çocuk yaşarsa Bazara kalkacaz diyor. Teyzemin ve amcamın çocukları terzi yanında işe başlayınca beni de berberliğe verdiler. Benim mesleğe başlangıcım bu şekilde oldu. 2,5 yılı çıraklık ve 1.5 yılı da kalfalık olmak üzere 4 yılda Allah’ın yardımıyla berberlik mesleğinde usta oldum. 1967 yılında Kemer Köprü’de dükkan açtım. Mesleğe 16 yaşımda adım atmış oldum” dedi.

Slogandan etkilenerek o görüşe yöneldim

 Hayata erken atıldığım için bazı siyasi arkadaşlarım olmaya başladı. O dönemde Cumhuriyet Halk Partisi var. Bir de Adalet Partisi var. Adalet Partili olanlar elit kesim, CHP’li olanlar da yandan çarklılar. Yandan çarklı bir halk deyimidir. Kesinlikle karalama değildir. Bende onların içindeyim. Şimdi senin ne işin var o partide diyebilirsiniz. O dönemde CHP’nin “Ne ezen ne ezilen hakça bir düzen” şeklinde bir sloganı vardı. İşte benim istediğim düzen bu diye ben onların aralarına katıldım. Partide falan görev almadım. Sadece sloganlarından etkilenerek, bir sempati duydum. Rahmetli Ecevit’le tanışma fırsatı elde ettim. Birçok siyasetçiyle tanıştım” şeklinde ifade etti.

1983’de de ilk kez bir siyasi partide görev aldım

Partide herhangi bir üretim olmadığı gerekçesiyle CHP’den uzaklaştığını belirten Sinoplu: “Birçok siyasetçiyle tanıştım. Görüşme fırsatı elde ettim ama partide herhangi bir üretim olmadığını gördüm. Bir de parti yerine gidilen yer de Bartın Taşhan Üniversitesi. Akşam oldu mu orada toplanılıyor. Ne üretim var, ne de başka bir şey. Baktım ki iş Bartın deyimiyle vur patlasın çal oynasın şeklinde gidiyor. Eğer ben hem siyasi hem de yaşantı olarak bu şekilde devam ettiğim taktirde ellerimin titremesinden korktuğum için, bana kimse tıraş olmaz düşüncesiyle tövbe ettim. Baban senin için köyü terk etmiş. Senin gidişin iyi değil dedim kendi kendime. Böyle giderse bu hayat bana zindan olacak dedim. Kahve hayatını bıraktım. O tür yaşantıları bıraktım. Siyasi olarak da o partiden uzaklaştım. Tabi bu kararları alınca arkadaş grubum değişti. Milli Görüşçülere bir baktım ki üretim, üretim, üretim. 1974’lü yıllarda Milli Görüşe gizli gizli sevgim başlamıştı. Tabi görüşümüzü açıklayamadık. 1983’de de ilk kez bir siyasi partide görev aldım. Siyasi hayatıma Milli Selamet Partisi’nde Halkla İlişkiler Başkanı olarak başladım. Aktif görevimi 83’de aldım. Çeşitli görevlerde bulundum. Mesele görevin ne olduğu değil. Önemli olan verilen görevi adam gibi yapmak” dedi.

3 defa milletvekilliğine aday göstererek beni ödüllendirdiler

3 defa milletvekilliğine aday gösterildiğini söyleyen Sinoplu: “Saadet, Refah, Fazilet ve Milli Selamet Partisi’nde Ankara’da efsane Başbakan Genel Başkanımızken beni 3 defa ödüllendirdi. 3 defa Milletvekili adayı oldum. Onurla gururla yürüyorum. Yürürken göğsümü kabartıyorum. Neden? Çünkü ben Milli Görüşçüyüm. 83’den buyana nerede görev verilirse vazifemi yapmaya devam ediyorum. Nerede görev verilirse oraya giderim. Bu davadan 1 lira maddi beklettim yoktur. Siyaseti para için yapmadım. Allah’ın izniyle biz hak olanı milletimize anlatmaya devam edeceğiz. Doru reçetenin bizde olduğunu haykırmaya devam edeceğiz. Beni kim nerede görürse görsün benimle konuşmadan gitmiyorlar. Benim için önemli olan bu” şeklinde ifade etti.

 Davamı satmadım

Ak Parti’den gelen milletvekilliği teklifini kabul etmediğini belirten Sinoplu: “Adalet ve Kalkınma Partisi kurulduğunda o zaman Genel Başkan, şuan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Talat Gizli’den bizi istedi. Tabi bu talebe karşılık Talat abimiz; “Tayyip Bey biz seninle beraber Bartın sokaklarında Milli Görüşü anlattık. Biz Milli Görüşteyiz. Biz Milli Görüşte devam ediyoruz. Herkes yoluna” dedi. Abdullah Gül ile Bartın’ın beldelerinde konuşma yapan kardeşinizim ben. Bunları gururla söylüyorum. Onlar eskiden bizim dava kardeşlerimizdi. Ancak ne olduysa oldu Milli Görüşten ayrıldılar. İstesem ben de ayrılıp, Ankara’ya Milletvekili olarak giderdim. Ancak ben davamı satmadım” dedi.

Kalp gözü açık biriydi

Milli Görüş'ün Merhum Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile yaşadığı anılarını paylaşan Sinoplu: “Efsane Başbakan ve Genel Başkanımız ile birlikte çok anım var. Ancak hiç unutamadığım bir anımı paylaşmak istiyorum. İlimizden Bartın Milletvekili gösterilmek istendiğimde benimle birlikte mühendis arkadaşlar olmasına rağmen beni aday göstermiştir. Bu benim için çok önemlidir. Yine Çaycuma’da bir seminer verdi. O seminere katıldım. O zamanlar düşüncem köylere gitmeden dükkanda davamı anlatmak. Bu şekilde de yapıyorum. Seminer günü bizi en öne yere oturttular. Erbakan hocamızın elinde de sopa var. “Böyle ben bu davayı dükkanda anlatıyorum. Şurda burda söylüyorum. Öyle yok. Gideceksiniz. Köy köy kahve kahve gezeceksiniz. Bu hak davayı anlatacaksın. Sopayı da bana doğru işaret etti” dedi. Benim de yanımda Kazım abi vardı. Hemen teneffüste onu yakaladım. Sen mi söyledin beni hocamıza dedim. “Yok vallahi ben söylemedim” dedi. Öyle kalp gözü açık biriydi işte. Bu yüzden onun dediği doğruları milletimize anlatmak için Saadet Partisi’nin talebesiyim” şeklinde ifade etti.

  • Yorumlar 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0551 120 3535