Yalçınkaya, gençlere referandumu anlattı

Meclis İçişleri Komisyonu üyesi ve CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Bartın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencileri ile bir araya gelerek Anayasa referandum sürecini değerlendirdi. Gençlerle fikir alışverişinde bulunan Yalçınkaya, “Sizleri geleceğin Türkiyesi’ni inşa edecek mimarlar olarak görüyor ve sonsuz güven duyuyorum. Özgür, eşit ve huzurlu bir ülkeyi sizlerle, hep birlikte yaratacağımıza inanıyorum” dedi. Üniversite öğrencileri ile CHP Merkez İlçe Başkanlığı’nda bir araya gelen ve öğrencilerin öneri ve taleplerini dinleyen Yalçınkaya, gençler ile sohbet edip, Anayasa paketindeki  “Milletvekili seçilme yaşının 18’e düşürülmesi’ maddesini değerlendirdi. 

Söylem kadar icraat da önemli

“Gençlerin siyasette önünü açmak, siyasete katılmalarını sağlamak elbette çok güzel. Bunu her iktidar ister” diyen Yalçınkaya, “Ama sanmayın ki bu değişiklik hayata geçerse bizlerin, sizlerin tanıdığı işçi, memur, çiftçi, esnafların çocukları, sizlerin arkadaşları milletvekili olacak. Hatırlayın daha önce seçilme yaşını 25’e indirildi. Peki, son seçimde TBMM’ye milletvekili olarak 30 yaşın altında kaç milletvekili girdi? AKP’nin seçilen 317 milletvekilinden kaç tanesi 30 yaşından aşağıda? Ben söyleyeyim, sadece 2 milletvekili. Evet, sadece AKP’li 2 milletvekili 30 yaşın altında milletvekili olarak seçildi. Yani seçilen 2 milletvekili, AKP Grubu’ndaki milletvekillerinin toplamının yüzde 1 bile değil. Gördüğünüz gibi, söylem önemli ama elbette icraat da önemli” diye konuştu. 

Askerlikten muaf olacak 

Yalçınkaya, CHP’nin Anayasa paketindeki “18 yaş” konusundaki eleştirisinin seçilecek gencin “askerlikten muaf” tutulacak olması olduğunu dile getirdi. CHP’li Yalçınkaya, “18 yaşında seçilecek gencin askerlikten muaf olacağını kim söyledi? Sayın Cumhurbaşkanı söyledi. ‘Seçilecek olan 18 yaşındaki genci askerlikten muaf tutarsınız olur biter’ dedi. Biz böyle bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Askerlik görevi, toplumsal statüden, bulunduğumuz makamdan bağımsız olarak herkesin topluma ve bu vatana karşı bir sorumluluğudur” diye konuştu. 

CHP gençlere güveniyor

“Bir iktidar gerçekten gençlere önem veriyorsa bunun yolu önce iyi bir eğitim, sonra da iyi bir gelecek hazırlamasından geçiyor” diyen Yalçınkaya, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de çok sık olarak vurguladığı gibi gençlerin üzerinde kurulduğunu hatırlattı ve Atatürk’ün büyük eseri Nutuk’u “Gençliğe hitabe” ile bitirdiğini söyledi. Oysa, Anayasa değişikliğinin “18 yaş” düzenlemesi dışında gençler için hiçbir düzenleme içermediğini söyleyen Yalçınkaya, “Bugün ne yazık ki gençlerimiz geleceğe umutla ve güvenle bakamıyor. Hemen her genç, üniversiteyi bitirdikten sonra ‘Acaba iş bulabilecek miyim, aileme yük olmaktan kurtulabilecek miyim’ endişesini taşıyor. Eminim aynı kaygıları sizler de, aileleriniz de taşıyor. Ülkemizde her dört gençten biri işsiz. Biz bir değişiklik yapılacaksa işte halkın talepleri için yapalım diyoruz. Halkın, isteklerini, beklentilerini gelin görüşelim, tartışalım vatandaşımız rahat bir nefes alsın diyoruz” diye konuştu. 

Tek kişi yönetimine karşıyız

Anayasa değişikliğiyle devlet yönetim sisteminin değiştirilmek istendiğini söyleyen Yalçınkaya, “Bu ülke, 1923’de yoktan var edilerek, binlerce şehit verilerek kuruldu. Bugün bu ülkede huzur içinde bir arada yaşayabiliyorsak, babalarımız, annelerimiz bizleri bugünlere getirdiyse, sizler eğitimlerinizi yapabiliyorsanız, yarın ülkeye hizmet edecekseniz işte bunların hepsi üzerinde yaşadığımız bu toprakları vatana dönüştüren milli kahramanlarımız sayesindedir. Onun için, Cumhuriyet’in kimsesizlerin kimsesi olduğunu hiç unutmadan, devletimizin kurucularına karşı bir vefa borcumuz var” diye konuştu. Bir öğrencinin sorusu üzerine egemenliğin “tek kişiye” devri konusunda çarpıcı bir örnek veren Yalçınkaya, “Bir ev yaparken, evin sağlam olması için ana kolonların üzerine koyuyoruz. Kirişlerle donatıyoruz ki içinde yaşayacağımız evimiz sağlam olsun. Evimize gösterdiğimiz özeni, ülkemize de göstermek zorundayız. Yani tek bir taşıyıcı gücün üzerine koskoca 80 milyonluk ülkeyi yüklüyoruz. Oysa, bu yükü paylaşacak bir mekanizmanın olması lazım. Bu gücün yanında yardımcı kolanlar olarak, denge ve denetim mekanizmaları mutlaka olmalıdır.” dedi.

Parti devleti uyarısı

Partili Cumhurbaşkanı olarak “tek kişi” yönetimindeki devlet sisteminin “parti düzenine” dönüşeceği uyarısında bulunan Yalçınkaya, “Bu durum, devlet memurlarının da parti memuru olmasını beraberinde getirecek. Devlet memurluğu makamı, parti memurlarının makamına dönüşecek. Devlette liyakat sistemi, bilgi birikimi sistemi, hak edişi ya da etmeyişi hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmayacak. Sadece ‘Benim partimden mi’ kriteri olacak. Çünkü partili Cumhurbaşkanı’nın atayacağı memurlar da kendisini atayan o cumhurbaşkanının beş yıl sonra yeniden seçilebilmesi için partili kimlikleri ile canına dişine takarak çalışacak. Bu durumda halk tarafından ‘devlet kapısı’ olarak görülen yerlere, halkın o makamlarda oturan kişilere karşı güveni azalacak. Bu durumdan da zararı devlet görecek. Vatandaşın devletine güveni azalacak” dedi. 

Evet diyen de hayır diyen de oradaydı

Referandumda “Hayır” diyenlere “terörist” yakıştırması yapılmasını nasıl değerlendirdiğine yönelik soru üzerine Yalçınkaya,“15 Temmuz’da demokrasiyi rafa kaldıracak parlamenter sistemi yok edecek hain darbe girişime karşı her siyasi görüşten vatandaşlarımız, sivil toplum örgütü temsilcileri, ordumuzun içindeki onurlu subaylarımız hep birlikte karşı koyduk. TBMM bombalanırken orada sadece bugün ‘Evet’ diyen milletvekilleri değil, ‘Hayır’ diyen CHP’li milletvekilleri de vardı. Yani, Devletin geleceği söz konusu olunca, o kutsal parlamento çatısı altında halkın milli iradenin temsilcisi olarak gönderdiği tüm milletvekilleri bir arada oldu. İnsanların düşünceleri, inançları, yaşam tarzları elbette farklı olabilir. Ama bizi bir arada tutan bir millet olma ruhu, ulus olma bilincimiz var.  Dolayısıyla referandumda ‘Evet’ diyen de ‘Hayır’ diyen de bu ülkenin vatandaşıdır. 80 milyon nüfuslu bir ülkeyi ayrıştırarak, kutuplaştırarak hiçbir yere gelemeyiz” diye konuştu. 

Ülkeye hizmet en büyük mutluluktur

Üniversiteli gençlerle belediye başkanlığından milletvekilliğine uzanan kişisel deneyimlerini de paylaşan Yalçınkaya, “Siyasette her zaman yer alın. Her türlü görev ve sorumluluk alın. Bu sorumluluğu alırken, önce kendinize güvenin. Mesleğinizin saygınlığını unutmadan, onurunu koruyarak görev yapın. Kimseye kapı kulu olmayın. İnandığınız doğrularla hareket edin. Milletvekili olun, belediye başkanı olun, belediye meclis üyesi olun... Ama bunları yaparken, sadece şahsi ikbalinizin peşinde olmayın. ‘Şunun için yalan konuşayım da şuradan iki üç çıkarım olsun’ gibi bir yaklaşım içinde asla olmayın. Her zaman kendinize ve vatandaşa karşı dürüst olun. Doğru olduğuna inandığınız görevi yapmaya çalışın. Vicdanınız hep rahat olsun. Ben hayatım boyunca yaptığım her işi huzurla, vicdanım rahat olarak yaptım. Siz de bunu yaparsınız, bu güzel vatana ve vatandaşa hizmet etmenin mutluluğunu yaşayacaksınız. Bu ülkeye, bu ülkenin insanına hizmet etmek kadar büyük mutluluk yoktur” diye konuştu. 

Sandığa gidin çağrısı

Gençlere 16 Nisan’da sandığa gitmeleri çağrısında bulunan Yalçınkaya, “Bu konu parti meselesi değil, mesele Türkiye Cumhuriyetinin bekası, hukuk devletimizin, demokrasimizin geleceği mücadelesidir. Siz gençlerimizin nasıl bir Türkiye’de yaşayacağı meselesidir” dedi. Gençlere devlete sahip çıkması çağrısında bulunan Yalçınkaya, “Bugün bu makamlarda bizler varız, yarın sizler olacaksınız. Yarın sizler valisi, kaymakam, belediye başkanı, bu ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı olacaksınız” diyerek gençlere duyduğu güveni anlattı. Üniversite öğrencilerini TBMM’ye davet eden CHP Milletvekili, “Oyunuz hangi yönde olursa olsun, 16 Nisan’da mutlaka sandıklara gidin ve oyunuzu kullanın. Her şey gönlünüzce olsun. Umarım 16 Nisan, ülkemiz için, sizler için hayırlara vesile olur” diye konuştu.