Bartın Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Doktor Behzat Yılsen hasta ve yakınlarıyla sağlıklı iletişim kurması konusunda uyarıldı. Bu uyarıya sebep olan olay 20 Nisan günü Pusula Gaztesi Genel Yayın Yönetmeni Arif Üçler’in başına geldi. Bazı rahatsızlıklarından dolayı 182’den 20 Nisan günü saat 11.00’e randevu alan Üçler, doktora randevu saatinin 35 dakika geçtiğini hatırlatınca olanlar oldu. Önünde yaşlı, şehit ve gazi yakını, hamile ve çocuk gibi öncelikli hastalar da olmamasına rağmen 11.35’te kapıyı tıklayıp içeriye giren Üçler ile Doktor Yılsen arasında şu diyaloglar geçti;
Beğenmiyorsan gelme!
-Randevu saatim 11.00 idi, yarım saatten fazladır burada bekliyorum.
-Ne olmuş beklediysen.
-Mağdur oluyoruz.
-Beğenmiyorsan gelme.
-Böyle konuşmayın, ben gazeteciyim, bana malzeme veriyorsunuz, bunları yazarım.
-Kim olursan ol, istediğini yaz.
-Çık dışarı.
-Beni kovuyor musunuz?
-Evet kovuyorum.
Başka bir hasta germiş!
Sağlık ve insanlık adına utanç veren ve Hipokrat’ın da kemiklerini sızlatan bu diyaloglardan sonra doktoru şikâyet eden Arif Üçler’in başvurusu sonuçlandı. Şikâyeti işleme alan Devlet Hastanesi Hasta Hakları Birimi doktorun ifadesini aldı. Doktor hatasını kabul ederken, bunun şikâyetçiden önce bir hasta ile arasında yaşanan gerginlikten kaynaklandığını, bu olaydan dolayı üzgün olduğunu söyleyerek kendisini savunmaya çalıştı. Genel Yayın Yönetmenimiz Üçler’e soruşturma sonucunu bildiren yazı Başhekim Yardımcısı Uzman Doktor Emel Koyuncu Kütük imzası ile gönderildi.
Mazeretim var, asabiyim ben!
Vatandaşlara hakkınızı arayın, bu tür şeylere sessiz kalmayın çağrısında bulunan Üçler’e Devlet Hastanesi’nden ve Bimer’den gelen yazıda “Konuyla ilgili Dr.Behzat Yılsen, alınan ifadesinde, ‘Yoğun mesai ortamında, hekim olarak, başvuru yapan tüm hastalara, olabildiğince hiçbir başvuruyu reddetmeksizin, sağlık hizmetini ulaştırma kaygısı yaşadıklarını ancak şikâyet sahibinin başvuru yaptığı gün poliklinikte kendisine sıkıntı veren bir konu yaşandığını, yaşadığı gerginliğin etkisiyle şikâyete konu olan sürecin yaşandığını ve bu konuda üzgün olduğunu’ ifade etmektedir” denildi.
Doktorluk bu değildir!
Yazı da ayrıca Doktor Yılsen’e nasıl doktorluk yapması gerektiği konusunda ders de verildi. Bu bölüm de şöyle; “Sağlık hizmeti insan odaklı bir uğraşıdır. Tanı, tedavi ve tıbbi bakım sürecinin en temel öğesi hastayla hekim arasında sağlıklı bir ilişkinin kurulmasıdır. Hekimlik sadece yüksek puanla kazanılmış bir okuldan mezun olunarak kazanılmış bir meslek değildir.
Doktor sabırlı, şefkatli ve fedakâr olacak!
İnsanla sağlıklı iletişim kurma, şefkat, sabır, fedakârlık gibi daha pek çok özelliği içine alan bir yaşam biçimidir ve hekimin, hastanın sorunlarını önemseyen, onu empatik yaklaşımla dinleyen, ona önemsendiğini hissettiren bir iletişim biçimini benimsemesi tedavi sürecinin olmazsa olmazıdır. Hekimin mesleki bilgi ve becerileri yanında, iletişim konusunda da yeterli bilgi ve beceriye sahip olması önemlidir. Dâhiliye Uzmanı Dr.Behzat Yılsen ile görüşülmüş, hasta ve yakınlarıyla sağlıklı iletişim kurması konularında uyarılarda bulunulmuştur.
Başhekim olaya el koydu
Üçler yaşanılanları şöyle anlattı; “Genel Sekreter Açıkgöz gibi Başhekim Soyvural da doktor ile hasta arasında olmaması gereken diyaloglar yaşanmış dedi. Başhekim Soyvural senin tedavini ben üstleniyorum dedi. Bilgisayarından giriş yaptı, şeker ve tiroid için yapılması gereken kan testleri konusunda istemde bulundu. Sonuçlar için 21 Nisan günü tekrar gelmemi istedi. Ertesi gün tekrar gittim. Önce sonuçlarımla ilgili Başhekim Soyvural değerlendirme yaptı.
Şahin Çeçen baktı
Sonra bunları bir de Dahiliye Uzmanı Şahin Çeçen görsün dedi. Beni oraya yönlendirdi. Şahin Bey baktı, şekerin biraz yüksek ama diaformin isimli ilacı kullanmaya devam et, şimdilik başka ilaca gerek yok dedi. Başhekim Soyvural kolumdaki ağrı için de Fizik Tedavi Doktoruna görünmemi sağladı. O da bir hap ile bir merhem verdi, tavsiyelerde bulundu, egzersiz programı verdi. 20 Nisan günü Dahiliye Uzmanı Behzat Yılsen ile yaşadığım olay nedeniyle gerekli tedavimi yaptıramadım.
Bir günlük tıbbi mağduriyet
O gün yapılması gerekenler bir gün sonra yapıldı. Bir günlük tıbbi mağduriyetim söz konusu oldu. Başhekim Bey sağ olsun, ilgi gösterdi. Bir gün sonra da olsa almam gereken hizmeti almamı sağladı. Bütün bunları Milletvekilimiz Yılmaz Tunç’a da anlattım. Konuyla ilgileneceğini söyledi, doktorun adını aldı. Bürokratik vesayet var, askeri vesayeti hallettik, şimdi sıra onda dedi.
Gazeteciye böyle yapanlar millete ne yapmazlar?
Hastanede koridorlarında her gün bir sürü sıkıntı, problem yaşanıyor. Birçok kez gariban vatandaşın itelenip kakalandığını gördüm. Hadi bizim elimizde kalem var, yazıyoruz. Çevremiz de geniş, istediğimizde herkese ulaşabiliyoruz. İyi ama ya gariban vatandaş. O hakkını nasıl arayacak? Yaşadığı haksızlıkları nasıl anlatacak? Sesini nasıl duyuracak? Gazeteciye böyle yapanlar millete ne yapmazlar?”
Bimer, Cimer ve Hasta Haklarına şikâyetler
Sözlü şikâyetlerin yanı sıra Başhekim Soyvural’a yazılı şikâyet dilekçesi de verdiğini de belirten Üçler “Bunlarla da yetinmedim. Başıma gelenleri Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık İletişim Merkezine ilettim, doktoru şikâyet ettim. Bu makamlar da konuyu Sağlık Bakanlığına aktararak gereğinin yapılması istedi. Bakanlık da Bartın’a konunun soruşturulmasını istedi. 20 Nisan’dan bu tarafa gazetemde konuyu köşe yazıları halinde de işledim. Birçok defa yazı konusu yaptım. Doktoru, hastane yönetimini, sağlık sistemini eleştirdim” diye konuştu.
Yargı süreci uzun ve yorucu
Bütün bunların neticesinde doktora uyarı yapıldığını belirten Üçler, “Ancak ben bunu yeterli görmüyorum. Bu doktoru yargıya da şikâyet etmek istedim ama malumunuz bizim ülkemizde demokrasimiz ve hukuk sistemimiz çok ileri düzeyde. Şimdi ben bu doktoru şikâyet edeceğim ya doktorların da milletvekilleri gibi dokunulmazlıkları olduğu için soruşturma iznini Valilik bünyesindeki İl İdare Kurulu verecek. Oradan ya izin verecekler ya vermeyecekler. Vermezlerse Danıştay’a itiraz edeceğim” şeklinde konuştu.
Zonguldak İdare Mahkemesine
Üçler şöyle devam etti; Verirlerse belki o da bir yerlere itiraz edecek. Sonra kuruma başvuracağım. Şu kadar maddi manevi zararım var, bunların giderilmesini istiyorum diyeceğim. Onlar bana 60 gün içinde cevap verecekler. Ya zararımı giderecekler ya da gidermeyecekler. En sonunda mahkemeye dava açacağım. O da idare mahkemesine. Mahkeme burada yok. Zonguldak’a gideceğim bunun için. Artık rahmetli Kemal Sunal’ın filmindeki gibi kim bilir kaç kere gidip geliriz oraya. İşin garibi doktoru da dava edemiyorum.
Hizmet kusurunun babası
Davayı doktorun işvereni olan Sağlık Bakanlığı aleyhine açabiliyorum, hizmet kusuru var diye. Hizmet kusuru var tabii ki. Hem de en âlâsından. Doktor hastaya bakmamış. Bakmadığı gibi sanki babasının dükkânıymış gibi beğenmiyorsan gelme demiş. Bununla da yetinmemiş bakın ben gazeteciyim, bana malzeme veriyorsunuz, bunları yazarım deyince de kim olursan ol, istediğini yaz demiş. Sonra da kaba, kötü ve nezaketsiz davranışlarını sürdürerek hastayı kovmuş. Bundan iyi hizmet kusuru mu olur?
Hesap öbür tarafa kaldı
Yargı süreci uzun olduğundan ve sonuçta verilecek tazminatın 500 lirayı bile geçmeyeceğini öğrendiğimden dolayı adliyeye gitmekten vazgeçtim. Doktor benim hakkımı yedi. Sağlık hizmeti almamı geciktirdi. Beni aşağıladı. Küçük düşürdü. Gururumu kırdı. Aslında bu doktorun bütün bunların karşılığında ağır bir tazminat cezasına mahkum edilmesi gerekir ama biz de nerede öyle hukuk sistemi. İşte bu yüzden yargıya gitmiyorum. Bu doktorun davranışını kamuoyunun takdirine bırakıyorum ve kendisini Allah’a havale ediyorum. Artık öbür tarafta kurulacak mahkemede Allah’ın huzurunda hesaplaşırız.
BİMER’den gelen cevap
Sayın Arif Üçler,
T.C. Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)’ne yapmış olduğunuz 1700596993 sayılı başvurunuz 09.05.2017 tarihinde BARTIN DEVLET HASTANESİ BAŞHEKİMLİĞİ tarafından cevaplanmıştır:
BİMER üzerinden düzenlemiş olduğunuz dilekçeniz incelendi.
Konuyla ilgili ilk olarak hastanemiz bünyesinde yapmış olduğu başvurularınız HBYS sisteminden incelendi. Akabinde Dâhiliye Uzmanı Dr.Behzat YILSEN’in sözlü ifadesine başvuruldu.
Muayene gerçekleşmedi
Buna göre; 20.04.2017 tarihinde Dâhiliye Uzmanı Dr.Behzat YILSEN’e saat 11.00’e MHRS randevusu almış olduğunuz ancak muayenenizin gerçekleşmediği görüldü. Konunun devamında 21.04.2017 tarihinde Dâhiliye Uzmanı Dr. Şahin ÇEÇEN tarafınca poliklinikte görüldüğünüz ve yapılan muayenenizde Diabetes Mellitus düşünüldüğü ve hakkınızda tedavi düzenlemesi yapıldığı görüldü.
Üzgün olduğunu söyledi
Konuyla ilgili Dr.Behzat YILSEN, alınan ifadesinde, “Yoğun mesai ortamında, hekim olarak, başvuru yapan tüm hastalara, olabildiğince hiçbir başvuruyu reddetmeksizin, sağlık hizmetini ulaştırma kaygısı yaşadıklarını ancak şikâyet sahibinin başvuru yaptığı gün poliklinikte kendisine sıkıntı veren bir konu yaşandığını, yaşadığı gerginliğin etkisiyle şikâyete konu olan sürecin yaşandığını ve bu konuda üzgün olduğunu” ifade etmektedir.
Kendisini hastanın yerine koymalı
Konu değerlendirildiğinde; Sağlık hizmeti insan odaklı bir uğraşıdır. Tanı, tedavi ve tıbbi bakım sürecinin en temel öğesi hastayla hekim arasında sağlıklı bir ilişkinin kurulmasıdır. Hekimlik sadece yüksek puanla kazanılmış bir okuldan mezun olunarak kazanılmış bir meslek değildir. İnsanla sağlıklı iletişim kurma, şefkat, sabır, fedakârlık gibi daha pek çok özelliği içine alan bir yaşam biçimidir ve hekimin, hastanın sorunlarını önemseyen, onu empatik yaklaşımla dinleyen, ona önemsendiğini hissettiren bir iletişim biçimini benimsemesi tedavi sürecinin olmazsa olmazıdır.
İletişim bilgisi ve beceresi yeterli olmalı
Kaldı ki aralarındaki ilişkinin doğru kurgulanmasında -profesyonel taraf olması sebebiyle- hekime daha fazla bir sorumluluk düşmektedir. Dolayısıyla hekimin mesleki bilgi ve becerileri yanında, iletişim konusunda da yeterli bilgi ve beceriye sahip olması önemlidir.
Ancak oldukça yoğun mesai ortamında maalesef, hasta ve sağlık çalışanı arasında anlık gerginliklerin yaşanabildiği durumlar olabilmektedir.
Hizmet içi eğitimler yapıyoruz
Hasta ve yakınlarıyla sağlıklı iletişim kurma konularında hastanemizde başta hekimler olmak üzere, yardımcı sağlık personellerine yönelik de sıkça hizmet içi eğitimler yapılmakta ve bu konuda alınan önlemler hastane yöneticiliğimiz tarafınca da sıkça gözden geçirilmektedir.
Derin iletişim sıkıntısı yaşanmış
Sonuç olarak, dilekçe içeriğinde yer alan hususlar ve HBYS kayıtlarından edinilen bilgiler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; şikâyete konu olan tarihten bir gün sonra dâhiliye muayenenizin değerlendirildiği, hakkınızda tedavi düzenlemesi yapıldığı ve tıbbi mağduriyetinizin giderildiği tespit edilmiştir ancak şikâyete konu olan hekimle aranızda derin bir iletişim sıkıntısı yaşanmış olduğundan dolayı, Dâhiliye Uzmanı Dr.Behzat YILSEN ile görüşülmüş, hasta ve yakınlarıyla sağlıklı iletişim kurması konularında uyarılarda bulunulmuştur.
Randevulardaki aksaklık gözden geçirilecek
Son olarak; Genel Sekreterimiz ve başhekimimiz ile dilekçe içeriği paylaşılmış, bu ve benzeri konularda sıkıntı yaşanmaması, ayrıca MHRS randevularında olabildiğince aksama yaşanmamasına ilişkin alınan önlemlerin gözden geçirilmesi hususu görüşülmüştür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.