Şimdi El Birliğiyle Çalışma Zamanı

Bu haftaki köşe yazımda ilimiz siyaseti ve bürokratlarıyla ilgili gözlemlediğim bazı hususları sizlerle paylaşacağım.

Aslında bu yazıyı seçimin hemen ardından kaleme alacaktım. Biraz gözlemledikten sonra yazmanın daha doğru alacağı düşüncesiyle bugün sizlerle paylaşıyorum.

Geçtiğimiz yıldan bu yana şehrimiz birçok yeni atamayla karşı karşıya kaldığı gibi 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonrası da bazı değişimler yaşadı.

İsterseniz önce atamalarla başlayalım...

12 Mayıs 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2022/209 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Bartın Valiliği’ne Dr. Sayın Nurtaç Arslan atandı.

Görevi Sayın Sinan Güner’den devralan Sayın Nurtaç Arslan ayağının tozuyla ilk ziyaretini şehit ailesine yapmıştı. Sayın Valimiz; “Şehit ailelerimiz ve gazilerimiz, yaşlılarımız, yardıma muhtaç vatandaşlarımız, korunmaya muhtaç çocuklarımız ve engelli hemşehrilerimiz hiçbir zaman kendisini yalnız hissetmeyecek, Devletimizin şefkatli eli daima üzerlerinde olacaktır” diyerek görevine başladı ve bundan da asla taviz vermedi. Merkez, ilçe ve beldeleri ziyaret ederek,  her bölgeyi tanıma gayretinde oldu.

İlk sınavını gelir gelmez geçtiğimiz yıl yaşadığımız sel felaketinde verdi. Bartın’ı tam anlamıyla tanımamasına rağmen, bu zorlu sınavı bana göre başarıyla verdi.

Deprem afetinde de Kahramanmaraş'ta Koordinatör Vali olarak görev yaptı.

Bu yıl yaşadığımız sel afetinde de koordinasyonu sağlayarak, selin izlerinin silinmesi adına ne gerekiyorsa yapılmasını sağladı. Devletin varlığını vatandaşlarımıza hissettirdi.

Mütevazi, basını takip eden ve değer veren, anlayışlı, cana yakın, sorunları çözen, herkesi kucaklayan, insanları önemseyen tavırlarıyla herkesin takdirini kazan Sayın Valimiz, gerçekten Bartın ili için çok önemli bir şans.

Sert bir yönetim anlayışından böyle bir yönetim anlayışına geçince daha da farkı anlaşıldı. 

Bartın’ımızın Vali Yardımcıları da çok kıymetli. Mesleğimiz gereği sürekli alanda görüp şahit olduğum için rahatlıkla ifade edebilirim.

Sayın Uğur Karakaya, Sayın Abdullah Akdaş ve Sayın Miraç Akbulut gerçekten hizmetlerdeki etkinliği ve çözüm odaklı yaklaşımlarıyla fark yaratıyorlar. Vali Hanımın bu ekibiyle birlikte başarılı olması kaçınılmaz.

Özetle böyle bir Vali ve Vali Yardımcıları Bartın için bir şanstır. Bartın’ın tek şansı sadece Vali ve Yardımcıları da değil…

İsterseniz devam edeyim…

Genel seçimler öncesinde üç dönem sürdürdüğü Belediye Başkanlığı görevinden Milletvekili adaylığı için istifa eden Sayın Cemal Akın’ın yerine Bartın’ın 4 dönem Belediye Başkanlığını yapan rahmetli Davut Fırıncıoğlu’nun oğlu Sayın Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu seçildi.

Sayın Fırıncıoğlu’nun siyasi geçmişiyle ilgili kısa bir hatırlatma yapıp yazıma devam edeyim.

Geçmişte DYP veya ANAP’tan aday olamayan Sayın Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde bağımsız adaylığını ilan edip çok önemli bir başarıya imza attı. Kendi imkanları ile yürüttüğü seçim sürecinin ardından 4122 oya ulaşan Sayın Fırıncıoğlu, 5415 oy alan ANAP adayı Av. Sayın Oğuz Pir’e karşı seçimi kaybetti. Bağımsız aday olarak önemli bir oy alan Sayın Fırıncıoğlu, siyaseti bırakmayarak 2004 yılında Belediye Meclis Üyesi oldu. O dönem Sayın Rıza Yalçınkaya’nın Milletvekilliği için istifasının ardından Belediye Başkanlığı için adı geçen Sayın Fırıncıoğlu, o dönemde bunu gerçekleştiremedi. 2009 yılında yeniden Belediye Meclis Üyesi seçilen Sayın Fırıncıoğlu, iki kez kaçırdığı Belediye Başkanlığına 30 yıl sonra Meclis kararıyla sahip oldu.

Sayın Cemal Akın’ın ardından ne gibi çalışmalar yapılacağı merak ediliyordu. Herkes tarafından merak edilen Fırıncıoğlu, göreve gelir gelmez birçok önemli adım attı. Belediye’de çok sayıda görev değişikliği yaparak, birimleri hareketlendirdi.

“Adama göre iş değil de işe göre adam” tabiri tam da Fırıncıoğlu için geçerli. Personeli mezuniyeti ve yetenekleri doğrultusunda değerlendirdiğini görüyor ve duyuyoruz. Personelin maaş ve mesaileriyle ilgili de çok hassas olduğu ortada.  Aldığı net kararlar, yaklaşımı ve disiplinli oluşu vatandaşlar tarafından takdirle karşılanıyor.

Çarşı pazarda konuşulanlar da bu yazdıklarımdan pek farklı değil. Sayın Fırıncıoğlu’nun çalışmalarını takdir edenlerin sayısı oldukça fazla…

Sayın Fırıncıoğlu’nun en çok takdir edilen özelliği de diğer siyasi parti temsilcileriyle olan ilişkileri. Herkesin başkanı olarak görüş gözetmeksizin iyi ilişkiler içerisinde olması da önemli.

Belediye personeline verdiği değere de değinmek istiyorum.

Bilindiği gibi ilimiz bir sel felaketi yaşadı. Sayın Başkan afetin ardından gerçekleştirilen çalışmalarda görev alan personeli bir an olsun yalnız bırakmadı. Onlarla birlikte çalıştı ve onlarla birlikte aynı tencereden yemek yedi. Sürekli koordinasyonu sağladı.

Elbette Belediye Başkanı çalışacak, halkın içinde olacak. Sayın Fırıncıoğlu da bunu yapıyor. Sel afetinde personele verdiği değeri, çalışkanlığını ve iş takibini gösterdi.

Hatta Kemerköprü’de cadde yıkama çalışması sırasında Sayın Başkan’ın birden bire gözleri doldu.

Yani ortada bize göre hiçbir şey yokken Sayın Başkan içten içe bir şeyler düşünmüş ki gözleri doldu. “Bu işçinin hakkı ödenmez” ifadesiyle, personeli düşündüğünü anladık. Personelin o özverili çalışmasını görünce duygulandı.

Son olarak da personelle kahvaltı programında bir araya gelerek, özverili çalışmaları için teşekkür etti.

Yazımın başında Vali Hanımı Bartın için bir şans demiştim. Bartın Belediye Başkanı da Bartın için önemli bir değer…

Yazımın devamında Bartın’ın diğer değerlerinden de bahsedeyim...

Konu Bartın Belediyesi’ndeyken Sayın Cemal Akın’dan bahsetmeden geçmek olmaz. 3 dönem Belediye Başkanlığı yapan Sayın Akın, ilimizde önemli çalışmalar yaptı. Altyapı, üstyapı, park bahçeler, su ve sosyal hizmetler anlamında önemli işlere imza attı. Bunun takdirini veren Bartınlılar da onu 3 dönem seçti. Milletvekilliği için emek verdi. Nasip olmadı. Ancak siyaseti bırakmış değil. Kendisini ziyarete gelenlerle sohbetlerine, vatandaşların üzüntülü ve sevinçli anlarında yanlarında olmaya devam ediyor. 

Şimdi ilimiz gündeminde dolaşan bir kıyaslama konusu var. Kıyaslama yerine her iki dönemi ayrı ayrı değerlendirmekte fayda var. 

Hizmetlerin bir diğer ayağı da İl Özel İdaresi...

Yıllardır İl Genel Meclis Başkanlığı görevini yürüten Sayın Kenan Dursun da tecrübesi ile göze çarpıyor. Tanımadığı Muhtar ve bilmediği köy yok. Köyleri bu denli tanıyan bir idareciyi de iyi değerlendirmek gerekiyor. Çünkü köylerimizin ihtiyaçları saymakla bitmez...

Milletvekilliği seçimleriyle yazıma devam edeyim. Bu seçimlerin sonrasında da bazı değişimler yaşandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 23, 24, 25, 26 ve 27. Dönemde Bartın Milletvekili olarak görev yapan ve Bartın’a önemli eserler kazandıran Sayın Yılmaz Tunç, AK Parti’den Milletvekili adayı gösterilmedi.

Aday adaylığı süreci çok hareketli geçse de son dakika partide çeşitli kademelerde görev alan ve geçtiğimiz yerel seçimde Bartın Belediye Başkanı Adayı gösterilen Sayın Yusuf Ziya Aldatmaz bu kez de Milletvekili Adayı olarak vatandaşın karşısına çıktı.

Önemli bir seçim çalışması yürüten Sayın Aldatmaz, Bartın halkının desteğiyle Meclis’in yolunu tuttu. Ciddi emek verdi diyebiliriz.

Bana göre önemli olan Sayın Aldatmaz’ın seçildikten sonraki tutumuydu. Aldatmaz’ı seçin gününün hemen ardından her zaman olduğu gibi Şadırvan’da esnafların yanında otururken gördük. Bartın böyle bir siyasetçi istiyor. Geçmiş seçimlere de baktığımızda böyle olanlar hep kazandı. Sayın Aldatmaz’ın en önemli özelliği de sevecen ve şakacı tavırları. “Çocukla çocuk olmak” denir ya hani işte bunu sağlıyor. Görev süresi boyunca aynı yaklaşımını sürdürürse başarısı kaçınılmaz olur diye düşünüyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi’nden Av. Aysu Bankoğlu da bir diğer Meclis’e giden Milletvekilimiz oldu. Aysu Hanım seçim çalışmalarını bana göre bölge bölge yaptı. Gitmediği çok sayıda köyden önemli bir oy aldı. Bu herkesi şaşırttı. CHP’nin köylere giden diğer ekipleri rakipleri tarafından görmezden gelindi.

23-24-25-26'ncı dönem CHP Bartın Milletvekili Sayın Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın da sahaya inmesi bazı köylerde sandıklara olumlu yansıdı. Seçim döneminde yaptığı ziyaretlerle CHP’ye önemli bir destek sağladığını düşünüyorum.

Seçim döneminde Aysu Hanım için “vatandaşlarla iç içe olamıyor” sözü sürekli dillendirildi. Ama buna rağmen gitmese de gezmese de önemli bir oy oranıyla Meclis’e gitti. Seçimden sonra da aynı algı devam ettirildi. Bakıldığında bu algıların biraz haklılık payı var.

Ancak Bartın’da yapılan bu eleştirilere rağmen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, CHP’nin baştan aşağı yenilenen Merkez Yürütme Kurulu’na (MYK) girerken, Tanıtım ve Halkla İlişkiler’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu.

Milletvekili adayı gösterilmeyen 23, 24, 25, 26 ve 27. Dönem Milletvekili Yılmaz Tunç da Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararıyla Adalet Bakanlığı görevine getirildi.

Bu atama hem Sayın Tunç için hem de Bartın için çok önemli bir karar oldu.

Hepimiz gururlandık.

Çünkü Bartın bir Bakan çıkardı. Bartın’ı bilen, sorunlarına hakim, Bartın’ın cadde ve sokaklarında herkese ismiyle çağıran Sayın Yılmaz Tunç’un Bakan olması şehrimize önemli bir fayda sağlayacaktır.

Bakan olmasının ardından Sayın Tunç, ilk ziyaretini Bartın’a gerçekleştirdi. Gazeteci olarak ilimizi ziyaret eden çok sayıda devlet büyüğünü takip ettim. Nicelerine şahit oldum. Hepsi koruma ordusuyla çok resmi ortamda gelip gittiler. Basın mensubu olarak korumalardan adım atamadığımız, rahat çalışamadığımız çok ziyaretler gördük.

Sayın Tunç’un ziyareti diğerlerinden farklıydı. Bir samimiyet vardı. Koruma ordusuyla gelmedi. Vekil olduğu dönemlerdeki gibi çarşı pazar gezdi. Herkese samimi davrandı. Bu sonraki ziyaretlerinde de aynı şekilde devam etti.

Çok önemli bir görevde bulunuyor. Allah utandırmasın. Ülkemize hizmet eden tüm devlet büyüklerimize kolaylık diliyorum.

Yazımın başından buyana ilimiz için önem taşıyan isimlere değinmeye çalıştım.

Bartın’ın tecrübeli bir Bakanı, samimi içten bir Valisi, halkın içinden olan bir Milletvekili, sorun çözen ve tek işi hizmet olan bir Belediyesi var.

Önemli değerlere sahibiz.

Bartın bu fırsatı iyi değerlendirmeli.

Bu değerlere çalışkan İl Müdürleri de eklendi mi artık ortaya çıkan hizmetin kalitesini siz düşünün…

O nedenle yapacak çok işimiz, çözecek çok sorunumuz var. İlimizde bir bütünlük yakalanmışken artık sıkıntıların çözümü için bir yerden başlamalıyız.

Şimdi el birliğiyle çalışma zamanı.