Facebook’ta video ve fotoğraf paylaşımlarını takip eden biriyseniz Kemal Ekşioğlu ismine rastlama olasılığınız çok yüksek.
Facebook’ta paylaştığı komik ve ilginç videolarla ismini duyuran Kemal Ekşioğlu, bu sayede internette ünlü olmayı başaran ender kişilerden biri.
Şöyle bir özetleyecek olursak facebook fenomenleri arasında bulunan, 1.191.050 kişilik hayran sayfası ile adını duyurmaya devam eden ve ''paylaşman" sloganı adında paylaşımlarda bulunan, geçmişten ya da güncel videoları sayfası vasıtası ile paylaşması serüveni uzun yıllar önce başlayan Kemal Ekşioğlu’nu neden köşeme konu aldığımı merak ediyorsunuzdur.
Fenomen kamp için Bartın’ı tercih etmiş.
Aksilik ya bu Bartın’a geldiğinde aracının lastiği patlamış. Tabii hemen yolda denk geldikleri Bartınlılardan yardım istemişler. Sonuç ne dersiniz?
Fenomen aynen şöyle diyor; “İçinde bulunduğumuzu durumu anlatsak da yardımcı olmamak için ellerinden geleni yaptılar”
Zor da olsa lastiği tamir edecek birisini bulmuş. Tamirci kardeşimiz de fenomeni biraz kızdırmış.
Aynen fenomenin ifadeleriyle veriyorum. Fenomen tamirci ile arasında geçen diyaloğu şöyle anlatıyor; “İşi çözebilecek kişiye aradaki saçma sapan diyaloglara rağmen ulaştık. Adama bebekleri dağda bıraktık. Yemek götürmemiz lazım. Lastiği halledebilir miyiz? diyorum. ‘Orucum, onu bozacağım, bitince teravihe gideceğim. Ondan sonra bakarız diyor’ Bir de konuşurken yüzüme kapatıyor”
Bir de fenomenin son cümlesi de şu; “Şimdiye kadar bilmediğimiz pek çok yerden geçtik ama Bartın'da karşılaştığım insanlar hayal kırıklığı yarattı”
Bu cümleyi bir misafire dedirtmişiz.
Bu ne bize ne de ilimize yakışmıyor. Belki çok ağır geliyor. Bir Bartınlı olarak kabullenmek zor geliyor. Okuyunca olmaz böyle şey diyoruz. Bir kişinin hatasını tüm ile mal etmemek gerekir diyoruz.
Ancak hepimiz Bartın’da yaşıyoruz. Herkes birbirinden sorumlu.
Benim Bartın ile ilgili yapacağım olumsuz bir haber bireysel olarak birilerine zarar vermez. Ancak ilimizin marka değerini düşürür. Bu fenomeni milyonlar takip ediyor. Bu misafirin aklındaki Bartın sizce nasıl kaldı?
Bartın ili olarak tanıtımdan bahsediyoruz. Tanıtım bu şekilde mi olur? Bu davranışı misafire yapanlar onun fenomen olduğunu bilmiyorlardı.
Yolda görsem bende tanımam. Fakat asıl önemli olan tanımadan yardım etmek. Fenomen olduğunu bilsek belki de işini halledebilmek için koşturacağız.
Büyük bir yanlış yapılmış.
Yardımlaşma duygusunu da kaybetmeye başladık. Yardımlaşma sadece fakirin yanında olmak değildir. Yoldaki araca zarar verecek olan bir taşı dahi kaldırmak yardımdır. Biz bunu kaybediyoruz.
Neden bu konuyu kaleme aldım?
Biraz da bunu açıklayayım.
Bu yaşanılanları kendi başımdan geçen bir olayla destekleyeceğim.
Arife günü haber dönüşü aracımla Çatmaca da yolda kaldım.
Şarj dinamosu kayış kopardı. Tabii anladığım işler değil. Sağa sola sorduk. Bir tane usta getirdik. Gelen usta elektrikçinin yapabileceğini söyledi. Usta bizi onlardan birine yönlendirdi. Tabii araçla uğraşırken saat 16.30’u geçti.
Sanayiye Çatmaca’dan taksi ile gittim. Arife olması nedeniyle de sanayide iki tane elektrikçi dükkanı açık.
Açık olanlardan biri de ustanın bizi gönderdiği kişi. Yanlış bir şey yazmamak için kendimi zor tutuyorum.
Tabii sanayide açık olan dükkanları ararken bir çok yere adamın adını söyleyerek dükkanını sordum. Ancak bir iki yer isimden dükkanı çıkartamadı.
Şans eseri bir tane dükkana girdim. Aynı şekilde adamın adını söyleyerek, dükkanının nerede olduğunu sordum.
Masada iki kişi oturuyorlardı. Adamın bir tanesi söylediğim isimde kişinin dükkanı bilmediğini ve az önce öyle birinin buradan gittiğini söyledi.
Tabii bu beni biraz tedirgin etmedi değil…
Hemen yan tarafında oto parçası satan bir yer varmış. Oraya gidip sorduğumda aradığım dükkanın yan taraf olduğu söylendi.
Az önce konuştuğum yeri kastederek, ‘orada oturuyordu’ dedi. Yan tarafa gittiğimde iki kişi masa başında oturanlardan biri yok.
Diğerine sordum. Az önce benim konuştuğum aradığımız elektrikçi mi diye sordum? ‘Evet oydu’ cevabını alınca ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemedim. Bu nasıl bir insanlıktır? Bu nasıl bir vicdandır? Bu esnaflığın neresinde vardır?
Aracı tamir etmeyebilirsin. Arife günü bu saatten sonra bakamam diyebilirsin. Zorla tamir ettirecek halim yok. Ancak konuştuğum kişi kendisi olduğu halde değilmiş gibi benimle konuştu.
Dalga geçti aklı sıra…
Uyanıklık yaptığını zannetti.
Böyle esnaflık olmaz.
Arife günü her yer kapalı.
Araç yolda kalmış.
Bir de şu benim başıma gelene bak.
Kızmamak elde değil.
Vardır bunda bir hayır deyip sustum.
Ancak bir türlü içime sindiremedim.
Köşemden bu konuyu dile getirmeye karar verdim.
Fenomenin bu isyanını da görünce düşüncelerimi sizlerle paylaştım.
Sanayide aman dikkat edin.
Arabanız mı var derdiniz var.
Bir de uyanık ustalar denk gelirse vay halinize…
***
Bir de herkesin rahatsız olduğu abartı egzoz ve sis farı meselesi var. Gereksiz yere kullanılan sis farları acaba takip ediliyor mu?
Gereksiz yere sis farı kullandığı tespit edilen ve cezalandırılan kaç araç vardır? Aracın farlarını kapatıp sadece sis farıyla yolculuk yapanların dahi olduğu ilimizde acaba bunlara dikkat ediliyor mudur?
Bir diğer konu da abartı egzoz meselesi.
Özellikle gençler motosiklete bu egzozlardan takarak, yüksek sese neden oluyorlar.
Gereksiz ve bir o kadar da rahatsız edici olan bu ses çevredekileri rahatsız ediyor. Geceleri şehir merkezinde ve aynı şekilde köylerde motosiklet tutkunu olan gençler bu egzozlara merak ediyor.
Geç saatlerde dahi bu egzozlardan çıkan seslerle çevredekileri rahatsız etmekten kaçınmıyorlar. Peki bu motosikletin denetimi yapılıyor mu?
Şehir merkezinde olsun köylerde olsun çok sayıda ehliyetsiz sürücü araç kullanıyor. İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı bu tür sürücü ve araçlarla ilgilenirse iyi olur.
Çünkü gerçekten insanlar büyük bir rahatsızlık duyuyor.
Bizler de vatandaş olarak yetkililere yardımcı olalım.
Görevlilerin her an her yerde denetim yapması zor.
Rahatsız olduğumuz durumlarda emniyet güçlerine haber verelim.
Denetimlerin yapılmasını biz kendimiz sağlayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.