Bartınspor Kulübü Derneği tarafından Bartınspor’a Destek Kampanyası adı altında 11 Ocak’ta il genelini kapsayan bir seferberlik başlatıldı.
31 Ocak’ta sona erecek olan kampanyaya da ‘74 Plaka 74 TL Destek Kampanyası’ adı verildi. Takımına sahip çıkan bazı taraftarlar Bartınspor hesabına 74 TL yatırdı.
Tabii bu süreçte Kulüp Başkanı Sayın Mehmet Bulut ilk olarak basın mensuplarından destek istedi.
Kampanyanın gündemde tutulması için ricada bulundu.
Bizler de ilimizin takımına kampanya ile ilgili haberlere yer vererek destek olmaya çalışıyoruz.
Kampanyayı gündemde tutmaya çalışıyoruz.
Tabii kampanyaya ilk destek her zaman olduğu gibi Bartın Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın’dan geldi.
Daha sonra Sayın Valimiz Nusret Dirim de kampanyaya katılarak, Bartın iline çağrıda bulundu.
Yapılan çağrılara rağmen kampanyaya yapılan destek 200’ü zar zor geçti.
Kulüp Başkanı Sayın Bulut hedefi ‘50 bin destek’ diyerek yüksekte tutsa da gereken desteği şu ana kadar alamadı.
Başlatılan kampanya gerçekten çok önemli.
Bartınspor’un şampiyonluk yolunda tek önemli rakibi ekonomi olarak görünüyor.
Kulüp yöneticilerinin hiçbiri rakipleri konuşmuyor.
Tek dertleri Bartınspor’un önündeki ekonomik sorunu çözmek.
Bunun için de doğru olanı yaptılar.
Halkın takımı olan Bartınspor için halka gittiler.
Yıllardır bu yapılmıyordu.
Tabii Sayın Kulüp Başkanının Hattat Holding sahibi Mehmet Hattat’a sosyal medya üzerinden yaptığı çağrının dışında her şey bana göre çok güzeldi.
Bartın’ın ekonomisine yön veren büyük iş adamlarının yanına gitmek yerine halktan destek istenirken, bu çağrıya gerek yoktu.
Bir diğer husus da desteğin kimden istendiği…
Hattat Holding’in termik santralden dolayı başta çevreciler olmak üzere halk arasında tartışmalı bir konumu bulunması nedeniyle yapılan bu çağrının kulübe destek vermek isteyenler üzerinde olumsuz etki yapacağını düşünüyorum.
Eğer Hattat’tan gelecek olan para Bartınspor’u kurtaracaksa kimse taraftara çağrıda bulunmasın.
Bu bana göre yanlış oldu.
Bu çağrı ile Kulüp Başkanı Sayın Bulut’un birçok kişiyi karşısına aldığını düşünüyorum.
Bu çorbada takımın asıl sahiplerinin tuzu olsun.
Maddi durumu el veren tüm Bartınlılar bu takıma destek olmalı…
Burada önemli olan bilinç oluşturabilmek.
Bunu da sosyal medya aracılığıyla oluşturmaya çalışıyorlar.
Bartınspor yönetiminin bu sezon yaptığı çalışmaları önemli buluyorum.
Hattat’a yapılan çağrı dışında da destekliyorum.
Yazımda bilinç oluşturmaktan bahsettim.
Bunu yapmadığımız sürece kampanyaya destek artmaz.
Duyurmak ve reklam yapmak da önemli.
Karabükspor’un Süper Lig’deki durumu malum.
Bu nedenle Karabük’te insanlar takımları için pedal çevirdiler.
Farkındalık oluşturmak istediler.
Bunu da başardılar.
Tabii bu etkinliği görünce Bartın Pedaldaşlar Bisiklet Kulübü Derneği Başkanı Sayın Mustafa Artar ile görüştüm.
Böyle bir etkinliğin ilimizde yapılıp yapılmayacağını sordum.
Aynen kullandığı ifadeyi yazıyorum.
Artar; “Ben açıkçası Hattat’tan destek isteyen bir yönetim için pedal çevirmem” dedi.
Hatta sosyal medyadan da şöyle bir paylaşımda bulundu;
“Bartın'da temiz spor için Bartınspor 74 TL kampanyasına destek veriyorum. Bartın halkı bugüne kadar verdiği desteğin fazlasını da verir. Fakat termikçi şirket ile yan yana durmaz. Spor vatandaşı birbirine düşüren kirli oyunlardan uzak durmalıdır. Başarılar dilerim.”
Bu nedenle biraz da olsa düşünelim.
Mustafa Bey’in sözlerinde haklılık payı var.
Bartın ve Amasra’ya zarar verecek olan termik santrali insanların istememesine rağmen kurmaya çalışan bu kişinin Bartınspor takımına faydası olmasını kimse istemez.
Gelin bu yanlıştan dönelim.
Halkın takımı için takımın asıl sahibi olan halka gidelim.
HUKUK ÖNÜNDE HESAP VERİLMELİ
Amasra’ya halkın tepkisine rağmen kurulmak istenen termik santral konusuyla köşeme devam edeyim.
Bartın Platformu Üyeleri tarafından ünlü oyuncu Cem Yılmaz’ın “Arif V 216” filmindeki sigara sahneleri nedeniyle dava açan çevreci profesör olarak da bilinen Prof. Dr. Orhan Kural’a, Amasra’da termik santral kuracak şirket ile ilgili davada bilirkişi olarak görev yapması ve şirket lehine sonuçlanan davada imzası bulunması gerekçesiyle Amasra Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunuldu.
TTK ile şirketin redevans davasında bilirkişi olarak hazırladığı raporla Kural’ın TTK’yı milyonlarca lira zarara uğrattığını belirten Platform Üyeleri, adliye önünde gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından Kural hakkında Görevi Kötüye Kullanma ve Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik suçlarından yargılanması için şikâyetçi oldu.
Çevreci profesör dedik ama yaptıklarına bakılırsa sözde çevreci gibi görünüyor.
Doğu Eroğlu’nun Diken Gazetesi’nde 10.01.2018 tarihinde yer alan “Kural’ın ‘bilirkişilik’ keyfi: Amasra’daki termik santral projesine hayat vermiş” başlığını taşıyan haberine göre; 2015 yılında verdiği demeçte; “Amasra’da termik santral kurulamayacağını, bir tek ağacın bile kesilmemesi gerektiğini” beyan eden Profesör Orhan Kural, daha sonra 2016 Ocak ayında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde Hattat Holding sponsorluğunda bir konferans vermiş.
Bu konferanstan sonra Hattat Holding’in bir tanıtım elemanı gibi çalışmaya başlamış.
Kural, bu süre içinde yerel gazetelere termik santralin Amasra’da mutlaka kurulması gerektiği yönünde demeçler vermiş.
Yani tamamen düşünce değişikliği olmuş.
Acaba neden böyle düşüncelerini değiştirdi?
Hattat Holding ile sıkı ilişkiler içerisinde bulunan profesörün bilirkişilik yapması ne kadar doğru…
Profesör, mahkemeye verdiği taraflı bilirkişi raporuyla 12 yıldır taşkömürü üretmesi gerekirken üretmediği için yüklü miktarda tazminat ödemesi gereken Hattat Holding’i devlete ödemesi gereken 104 milyon liralık tazminattan kurtarmış.
Bu zarara neden olanlarla ilgili platform üyeleri şikâyette bulundu.
Bakıldığı zaman bu bilirkişi raporu santralin de önünü açıyor.
Yani eğer platform üyelerinin bu şikâyeti sonucu savcılığın vereceği karar büyük önem taşıyor.
Devleti ve milleti zarara uğratmak isteyenlerin hukuk önünde hesap vermeleri gerekir.
Bir de santralin kurulacağı yerle ilgili bilirkişi raporu bekleniyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “ÇED olumlu” kararını vermesinin ardından Bartın Platformu tarafından 2 bin 19 kişinin imzasıyla kararın iptali için açılan dava kapsamında Tarlaağzı ve Gömü de bilirkişi incelemesi yapılmıştı.
Önümüzdeki günlerde rapor tamamlanacaktır.
İnşallah o da Bartınlıların istediği gibi sonuçlanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.