Bartın'ın Güzelcehisar sahilindeki 80 milyon yıllık lav sütunları ile ilgili Bartın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından uygulamaya konulan "Bartın İli Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahilinin Turizm ve Rekreasyon amaçlı Peyzaj Uygulama Projesi" ile ilgili yapılan eleştirileri değerlendirmiştim.
Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün projesine Bartın Üniversitesi iştirakçi ve Bartın İl Özel İdaresi ise hem iştirakçi hem de eş finansman oldu. Hatta İl Genel Meclisi Kasım Ayı Toplantılarında görüşülen bütçeden 1 milyon 200 bin TL ayrıldı. Yani projenin parası İl Özel İdaresi’nden çıktı.
İsterseniz biraz yine sürece değinelim…
Güzelcehisar Sahilinde Lav Sütunlarını tanıtmak amaçlı erişilebilirliğin sağlanması için plaj kullanımını engellemeyecek şekilde ada - festival alanı - seyir terası arasında konforlu ulaşılabilirliği sağlayacak 850 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde ahşap yürüyüş parkuru inşa edileceğini paylaşmıştım.
Bu projenin en çok tepki gören kısmı da bu…
Bu yürüyüş yolu günlerce eleştiri aldı. Projeye ve projeyi hazırlayanlar öyle ağır eleştirildi ki…
Eleştirilerin haklılığını veya haksızlığını tartışmıyorum. Bartın’da bu proje gündem oldu. İnsanlar konuşuyor ve tartışıyor. İnsanlara da bir sürü soru işareti varken projenin muhataplarından herhangi bir açıklama gelmemesi de şaşırtıcı.
Bu tartışmaların bu kadar büyümesinin nedeni olarak Bartın Valiliği’nin sessiz kalışı olduğunu düşünüyorum. Sayın Valimiz tartışılan konularla ilgili çıkıp açıklama yapmalıydı veya ilgili müdürlüğün açıklama yapmasını istemeliydi.
Bu tartışmalar sonlandırılmalıydı. Ancak bu yapılmadı. Bana göre projeyi sahiplenen olmadı.
Çalışmalar tamamlandığında ve proje beğenildiğinde sahiplenen çok olacak… Bunu hep birlikte göreceğiz.
İlimiz yöneticilerinin açıklama yapmaktan kaçındığı konuda Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ilimizi ziyaretinde değerlendirmelerde bulundu.
Güzelcehisarla ilgili eleştirileri yanıtlayan Sayın Eroğlu, şu ifadeleri kullandı; “Turistlerin bu lav sütunlarını görmesi ve seyretmesi için dar bir yürüyüş yolu yapılıyor. Zaten imar planı da alınmış, her şey usulüne uygun yapılmış.
Buradaki çalışmalardan bilgimiz var. Koruma alanı dışında. Biz burayı anıt ve tabiat alanı olarak sonradan ilan ettik. Ama burası sit alanı ve normalde burada bir yürüyüş yolu yapılıyor. Üzeri de tamamen ahşapla kaplanacak. Bir bunun farkındayız ama buraya ulaşım için bu da şart.
Turistlerin bu lav sütunlarını görmesi ve seyretmesi için dar bir yürüyüş yolu yapılıyor. Ayrıca bunun imar planı yapılmış ve uygun. Bunun yanında sit alanları bize ait değil Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Anıtlar Kurulu’ndan da izin alınmış. Burada başka bir sorunlar var sanırım ama turizm açısından da bu şarttır. Çünkü insanların oraya rahatça ulaşması lazım. Bu bütün dünyada yapılıyor. Buradaki çalışmaya da baktım gayet zarif yapılmış, tabiatla uyumlu ahşapla kaplanacak. Zaten imar planı da alınmış, her şey usulüne uygun yapılmış.
Biliyorsunuz ki burasını biz Tabiat Parkı ve Anıt Alan ilan ettik. Doğa Koruma, Milli Parklar Müdürlerimiz de burada bir çalışma yapıyorlar ve maksat da tamamen burayı korumaktır. İlgili Müdürlüklerimiz burayı koruyorlar ve korumakla da mükellefler.
Burası için bir talimat verdim ve koruma planını hazırlayacaklar ve bu koruma planına uygun yapılacak. Çünkü daha önce koruma planı yoktu ve biz bunu bir öncesi ziyaretimizde ilan ettik.
Merak etmeyin burayı koruyacağız ve sadece korumakla da kalmayacağız, bütün dünyaya burayı tanıtacağız.”
Sayın Bakanın konuşmasından iki cümleye dikkat çekmek istiyorum. Bunlardan ilki ‘Her şey usulüne uygun yapılmış’ ve diğeri de ‘Merak etmeyin burayı koruyacağız’ cümleleriydi.
İlimiz yöneticilerinin yapacağı açıklama da buydu. Kazık çakılmasının nedeni, projenin aşamaları ve eleştirilere konu olan diğer hususlar anlatılmalıydı. Anlatılmayınca tartışma büyüyerek bu hale geldi.
Sayın Bakan tartışmalara son noktayı koydu. Proje tamamlandığında basına beraber gezme sözünü de verdi.
Proje ile ilgili muhataplardan ses çıkmadı demiştim. Bakan Eroğlu’nun açıklamalarının ardından İl Genel Meclisi’nde konunun değerlendirileceğini duydum. Doğru bir adım atılmış. Bu adımda bence geç kalındı. Aslında bu projede muhatap Bartın Valiliği ve İl Kültür Turizm Müdürlüğüydü. Çünkü İl Özel İdare sadece finans ortağı.
Ancak bu da önemli bir adımdır. Bu adımın atılmasında Milliyetçi Hareket Partisi İl Genel Meclis Üyelerinin katkısı büyük. Meclis gündemine getirilmesini istediler.
Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Ercüment Özçelik, MHP İl Genel Meclis Üyeleri Savaş Buyurman ve Ercan Uyan ile birlikte Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahilinin Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesi ile ilgili geçtiğimiz günlerde grup toplantısı gerçekleştirdi. MHP Merkez İlçe Başkanı Murat Demir’in de hazır bulunduğu toplantıda İl Başkanı Özçelik, Meclis Üyelerinden konuyu İl Genel Meclis gündemine taşımalarını istemişti.
İl Başkanı Özçelik’in talimatı üzerine MHP İl Genel Meclis Üyeleri, konuyu Meclis gündemine taşıma kararı aldı.
Konuyla ilgili görüşmelerin 27 Kasım Pazartesi günü gerçekleştirilecek olan 19.birleşimde konuşulacağı ifade edildi. Bu konu ile ilgili İl Genel Meclisinde akıllarda ki soru işaretlerinin giderileceğini düşünüyorum.
Bir önceki yazımda da belirttiğim hususu tekrarlamakta fayda var. Eleştirilere kulak verelim. Haklı veya haksız tüm eleştiriler dikkate alınmalı. Eğer konu ile ilgili bir çözüm üretilecekse bu kapalı kapılar ardında olmamalı.
Basından kaçarak veya uzak durarak bu işlerin olmayacağını artık anlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Sayın Bakanımızın dediği gibi Güzelcehşisar’a hep birlikte sahip çıkalım. Güzelcehisar’a yapılacak olan çalışmaları hep birlikte destekleyelim. Projelerde başarı isteniyorsa birlikteliğin gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da ilimiz yöneticilerine büyük iş düşüyor.
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME MERKEZİ KURULACAK MI?
Zonguldak ve Karabük’te Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulacağı geçtiğimiz günlerde ifade edilmişti.
Bartın Üniversitesi 2017-2018 Eğitim Öğretim Akademik Yılı açılışı töreni için ilimize gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü ilimize de Teknoloji Geliştirme Merkezi kurulacağını müjdelemişti.
Bartın ili olarak neden Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulacak iller arasına alınmadık?
Teknoloji geliştirme bölgesi ne demek ona değindikten sonra verilen sözlerle ilgili düşüncemi sizlerle paylaşayım.
Teknoloji Geliştirme Bölgesi; yeni veya ileri teknolojide mal ve hizmet üretmek isteyen girişimcilerin, araştırmacı ve akademisyenlerin sınaî ve ticari faaliyetlerini üniversitelerin yanında veya yakınında yürütebilmelerine ve bu üniversitelerden yararlanabilmelerine imkan vermek için kurulmuş akademik, sosyal ve kültürel sitelerdir.
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, 06 Temmuz 2001 tarihli ve 24454 sayılı, 6170 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 12 Mart 2011 tarihli ve 27872 sayılı Resmi Gazete'de, ve 6676 sayılı Araştırma Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 26 Şubat 2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği ise 19 Haziran 2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de, Yönetmelik değişikliği ise 10 Ağustos 2016 tarihli 29797 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bu bölgelerin amacı üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörleri arasında işbirliği sağlanarak; ülke sanayinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması amacıyla teknolojik bilgi üretilmesi, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirilmesi, ürün kalitesinin veya standardının yükseltilmesi, verimliliğin artırılması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, teknolojik bilginin ticarileştirilmesi, teknoloji yoğun yatırım ve girişimciliği desteklemek, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak ve teknoloji transferine katkıda bulunmaktır.
Misyonu ülkemizde, üniversite ve sanayi işbirliğini sağlamak olan Teknoloji Geliştirme Bölgesine Bartın uygun görülmedi. Demek ki bizim sanayicilerimizin üniversite ile ilgili ilişkileri yeterli…
Bölge kurulması sonucu hedefleri de anlatayım.
Hedefleri Türkiye’nin Ar-Ge potansiyeline ve teknoloji üretebilme yeteneğine katkı sağlamak, Türkiye için sürdürülebilir kalkınmanın unsurlarından birisi olmak, girişimciliği ve yenilikçiliği teşvik etmek ve desteklemek, sektör öncelikleriyle Türkiye’nin teknoloji üretiminin ve birikiminin yönlendirilmesine katkı sağlamak, teknoloji transferi için uygun ortam yaratmak, dünya pazarlarına yönelik ileri teknoloji ürün ve hizmet üretimini desteklemek, sanayi-üniversite işbirliğini etkin ve sürekli kılmak, üniversitedeki araştırma altyapısının ve bilgi birikiminin ekonomik değere dönüşmesine katkı sağlamak, nitelikli işgücüne ülke içinde istihdam yaratmak, yüksek/ileri teknoloji yatırımları yapacak, yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak belgeler oluşturulması ve Ar-Ge çalışmalarında uluslararası işbirliğini güçlendirmektir.
Bakıldığında önemli hedefleri var. Bunlar bizim ilimizi ilgilendirmiyor. Bu bölge kurulumu Zonguldak ve Karabük illerini yakından ilgilendiriyor. Benim konu almamda ki amaç Bartın’ın neler kaçırdığını sizlerle paylaşmak…
Peki bizim ilimiz için ne söz verildi?
Bartın Üniversitesi 2017-2018 Eğitim Öğretim Akademik Yılı açılışı töreni için geçtiğimiz aylarda ilimize gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Özlü, Bartın’a Teknoloji Geliştirme Merkezi kurulacağının müjdesini verdi.
Bakan Özlü; “Bartın’a Teknoloji Geliştirme Bölgesinde değil. Üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmek, teknoloji yoğun sanayi kuruluşlarını çekerek ve yenilerinin kurulmasını sağlayarak kentteki sanayi çeşitliliğini artırmak ve bu suretle bölge ekonomisini canlandırmak amacıyla Bartın’a Teknopark kuracağız. Hocalarımızla ve Belediyelerimizle görüşeceğiz. Bartın’a bir Teknoloji Geliştirme Merkezi kuracağız” dedi.
Çalışmalara başlandı mı?
Teknoloji Geliştirme Bölgesine dahil olamadık. Bari bunu kaçırmayalım.
Bunun takibi yapılıyor mu? Yapılıyorsa acaba ne aşamadadır?
Bu merkezle üniversitelerin temsil ettiği beyin gücü, bilimsel çalışma ortamı, teknoloji kullanımı ve altyapısı ile işletmelerin teknolojik olanaklardan yararlanmalarının yolu açılacak.
Sağlıklı bir Ar-Ge süreci için yüksek teknolojik altyapıya ve beyin gücüne gereksinim olduğu bir gerçek. Bu ihtiyaç, ülkemizde çözüm olarak değişik bir uygulama getirdi.
Teknoloji Geliştirme Merkezleri kurularak bu ihtiyaçlar giderilmeye çalışılıyor.
Bu merkezler sayesinde üniversitelerle, işletmelerin bir araya gelip, Ar-Ge çalışmalarında ortak bir platform oluşturmaları amaçlanıyor.
Bu kapsamda, Türkiye´deki belli başlı kentlerdeki birçok üniversitede Teknoloji Geliştirme Merkezleri kuruluyor.
Bakan Özlü, o iller arasında Bartın’ın da olduğunu açıklamıştı. Çalışmalara başlanıp başlanmadığı merak konusu… Bu ilimiz için gerçekten önemli. Bu merkezin kurulumu için gerekli takibin yapılması gerektiğini düşünüyorum.
HER PAZARTESİ BU KÖŞEDE BULUŞALIM
Sizlere bu köşeden düşüncelerimi aktarıyorum. Haftanın belli günlerinde Bartın gündemine ve okuyucularımızın bizlere ilettikleri sorunlara bu köşeden değiniyorum.
Bu köşenin insanların sıkıntılarının dile getirildiği yer olacağını söylemiştim.
Mesleğe ilk başladığım günden buyana köşe yazılarımda ve haberlerimde aynı çizgide devam ettiğimi belirtmek istiyorum.
İnşallah bundan sonra her pazartesi günü sizlerle bu köşede buluşacağız. Görüşmek dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.