Siyasetçi olmak için okulunu okumak şart mı?

Ülkemizde derneklerin yeri ve önemi çok büyük. Çünkü dernekler insanları geleceğe hazırlıyorlar. Derneklerde görev alan ve yöneticilik yapan kişilerin birçoğu şu anda ülkemizin yönetiminde söz sahibi.

Yani demek istediğim dernekler kişileri hayata hazırlıyor. Bu anlamda ilimiz önemli bir yer edinmiş. Özellikle Bartın Üniversitesi’nde kurulan öğrenci kulüpleri aktif olarak çalışıyor.

Tabii dernekçilikten Bartın Belediye Başkanlığı’na uzanan Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın da bu dernek ve kulüplere büyük destek veriyor. Bartın Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerin yanında olduğunu biliyoruz.

Sayın Başkan dernekçilikten geliyor. Kendisine iletilen talebi istese de geri çeviremiyor. Dernekçiliğin zorluklarını her ortamda anlattığı için elinden gelen yardımı yapıyor.

Son olarak Bartın Üniversitesi Siyasi Analiz ve Politik Düşünce Kulübü tarafından Mahalli İdareler Konferansı düzenlendi.

Sayın Başkan bu kulüp tarafından düzenlenen etkinliğe konuşmacı olarak katıldı. Yoğun ilginin olduğu konferansın sonunda Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, öğrencilerin sorularını da yanıtladı.

Bunlarla da sınırlı kalmayıp öğrencilere önemli ipuçları verdi. ‘Siyasetçi olmak için okulunu okumak şart mı?’ Sorusunun yanıtını net bir şekilde ifade etti.

Teorik bilgilerin önemli olduğunu belirten Başkan Akın, alanda o bilgilerin uygulanmasının daha da önemli olduğunu söyledi.

Siyasette üslup çok önemli. İnsanlara yaklaşmak ve onları etkileyebilmek siyasette çok şey ifade edebiliyor. Etkilerseniz ikna da edebilirsiniz.

Belediye Başkanı Cemal Akın bunu başardı. Hala da aynı politikasını sürdürüyor. Bartın gibi küçük bir yerde insanlara samimi olmak zorundasınız. Bu samimiyeti korumak size çok şey kazandırıyor.

Bu konferansta da Başkan Sayın Cemal Akın bunları anlattı.

Başkan Akın’ın konuşmasında bir bölümü sizlerle paylaşayım. Akın; “Halkın gönlünde olmazsanız mahalli idarelerde bulunma şansınız yok. Halkın gönlünde olmak içinse ne kadar eğitim gereklidir ya da ne yapmak gerekir?  Doğrusunu söylemek gerekirse ben elektrik mühendisiyim. Belediye başkanlığı yapmak için herhangi bir yerde bir eğitim almadım. Ama 1974’lü yıllardan itibaren çok kitap okumaya başladım. Bilen insan gerçekten güçlü insandır. Eğer bilirseniz başarırsınız. Mücadele ruhunuz varsa başarırsınız. Çocukluğunuzdan itibaren zoru başarırsanız ve mücadele ruhunuzu kaybetmezseniz olmayacak hiçbir şey yoktur. 8,5 yıldır milletimizin teveccühüyle belediye başkanlığı yapıyorum ve bu süre içerisinde asla olmazı tanımadım. Olmaz diye bir şey yok. İmkanları sonuna kadar kullanmak ve kanuni yollarla ne varsa buna ulaşmak için yapmak lazım” diye konuştu.

‘Bilen insan güçlü insandır’ diyor Sayın Başkan. Ancak bilginin de yeterli olmadığını ve halkın gönlünde olmanın önemine vurgu yapıyor.

Eğitim olmalı. Fakat iş sadece eğitimle bitmiyor. Hayatta öğrenilenleri uygulamak pek o kadar da kolay değil. Bunun en iyi örneğini Başkan Akın bu konferansta öğrencilere anlattı.

Konferansın sonunda Sayın Başkan öğrencilerin sorularını da yanıtladı. Konferansta sorulan şu  soru anlattıklarımın yanıtını net bir şekilde veriyor. Öğrenci arkadaşlarımızdan bir tanesi “Sayın başkanım genel seçimlerde bir başarı elde edemezken, yerel seçimlerde bu başarıyı nasıl elde ettiniz? Başarınızın sırrı nedir?” diye bir soru sordu.

Sayın Akın; “Ben insanlara üç şeyi sormam. Nerelisin? Adın ne? Hangi partiye oy verdin?” Aslında yazımın ana konusu da bu. Siyaset yapmadan hizmet yapabiliyorsanız, başarı kendiliğinden geliyor.

Halka inebilmek, halkla kucaklaşmak, halkın sorunlarını dinlemek ve çözüme kavuşturmak önemli.  Bunun yanında siyaset yapmamak daha da önemli.

Siyaset yapmamaktan kastım siyasi görüşe göre hizmet anlayışı başarıyı getirmez. Oy düşünülerek yapılan hizmetler başarı kazandırmaz.

Peki bunun örneği var mıdır?

Öğrenci arkadaşımızın dediği gibi genelde milletvekili çıkartamayan MHP’nin, yerelde yüzde 45,86 oranında oy aldığı görüyoruz.

Bu konuda da Sayın Başkanın açıklamalarını sizlerle paylaşayım. Başkan Akın; “Belediyecilik ağır bir iştir. Kanunlarda belediye başkanın mesai saatinin olmayacağını söyler. Belediye başkanı halkı için çok çalışıyorsa yeri gelir ona 24 saat yetmez. Bunu ilk önce çalışanlarınızla sonra o yerde yaşayanlarla yapıyorsunuz. İlk önce ihtiyaçları tespit ediyorsunuz. Tespitlerinizi yapmadığınız müddetçe halka kapılarınız kapalı olduğu müddetçe bunu asla yapma şansınız yok. Bizde belediye başkanlığımızda bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu enerjiyi nasıl bulduğumu bende bilmiyorum. Bartın 1991 yılında il olduğunda bağlı olduğum siyasi partinin oyu Bartın’da yüzde 0,5’ti. Ancak aradan geçen süre içerisinde çalışarak, insanlar her zaman yanında ve hizmetinde olarak her siyasi düşünceden insanların bize katkı sağlamasıyla en sonraki belediye seçimlerinde yüzde 46 oy aldık” dedi.

Bu oy sizce partiye mi yoksa adaya mı verildi? Bu başarı mıdır? Sayın Başkan bu oy oranına aldığı eğitimle mi ulaşmıştır? Siyasetçi olmak için okulunu okumak şart mıdır? Bunun takdirini siz değerli okuyucularımıza bırakıyorum.

Böyle bir konferansın düzenlenmesinde emeği olan Bartın Üniversitesi Siyasi Analiz ve Politik Düşünce Kulübü’nü tebrik ediyorum.

Bu tür konferansların önemi ortada. Bartın’ın gerçekten başarılı siyasetçileri var. Bu siyasetçilerimiz de davet edilip, birçok konferanslar düzenlenebilir. Bu tür etkinliklerin devam etmesi siyaset üzerine okuyan öğrencilere çok şey katacaktır.

***

Son günlerde ilimizi de yakından ilgilendiren Bütün Şehir Yasası konuşuluyor. Nedir bu yasa biraz da ondan bahsedelim.

AK Parti yerel yönetimlerle ilgili büyük bir değişikliğe hazırlanıyor. Hazırlanan taslağa göre, nüfus sınırı şartı olmadan 30 büyükşehrin dışında kalan iller 'bütün şehir' sayılacak.

51 ilin Bütünşehir Yasası’ndan faydalanacağı belirtilirken bu iller arasında Bartın’da yer alıyor. Büyükşehirlerde olduğu gibi tüm belde belediyeleri kapanacak ve merkeze bağlanacak. İllerdeki 'Merkez ilçe' statüsü son bulacak.

'Bütünşehir' uygulamasına geçilecek illerde belde belediyeleri ve köy muhtarlıkları kalkacak.

Merkeze bağlı köyler de mahalleye dönüştürülecek. İl özel idareleri aracılığı ile verilen hizmetler kaynaklarıyla birlikte il belediyesine geçecek.

'Bütünşehir' düzenlemesine geçilmesi ile yerel seçimlerde kırsaldaki seçmen de il belediyesine oy atmış olacak. Bu düzenleme ile merkez ilçe yapılanması kalkacağı için, şehrin tüm hizmetlerinden belediye sorumlu olacak. Belediyelerin gelirleri artacak. Hizmet sunumunda sıkıntı olmayacak.

Tabii bu konuyla ilgili belde belediye başkanlarından herhangi bir açıklama gelmedi. Sadece Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın düşüncelerini paylaştı.

Bu konu Mahalli İdareler Konferansı’nda gündeme getirildi.

Aslında bu konuyu öğrencilerin gündeme getirmesini beklerdik. Ancak öğrenci kardeşlerimiz siyasi sorular yerine belediye çalışmalarını sormayı tercih etti. Biz de basın mensupları olarak Sayın Belediye Başkanına bütün şehir ile ilgili bir soru yönelttik.

Verdiği yanıtı da sizlerle paylaşayım. Akın; “Bütün şehirle ilgili kimsenin bilgisi yok. Sadece Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın böyle bir çalışması olduğunu biliyoruz. Olur mu, olmaz mı veya 2019’a yetişir mi bilemiyorum. Ancak bütün şehirlerin statüsüne baktığımızda belde belediyelerinin tamamı kapatılıyor. İl Özel İdaresi kapatılıyor. Merkez ilçeye bağlı köyler belediyeye bağlanıyor. Yol, su ve imar belediyeye bağlı oluyor. İl Özel İdaresi de elemanları ve bütçesiyle birlikte belediyeye devrediliyor. Birçok şey söyleniyor. Tekrar ifade edeyim. Kesinleşmiş bir şey yok. Kesinleşen bir şey olmadan da konuşmak doğru değil. Olursa da memleket bizim, olmazsa da memleket bizim” diye konuştu.

“Olursa da memleket bizim, olmazsa da memleket bizim” ifadesiyle özetliyor. Ancak bütünşehir olursa Bartın’da seçimler çok hareketli geçer. Belediye seçimlerinde köyler de oy kullanacağı için koşuşturma artacaktır. Seçim sonuçlarında belki değişiklikler de olacaktır. Süreci hep birlikte bekleyip göreceğiz.