Sorunu çözecek kimse yok mu?

İl genelinde ilkokul ve ortaokullarda öğrenci taşımacılığı yapan servis şoförlerinin taşıma ücretlerini alamadığını yine bu köşeden ifade etmiştim. Hatta çeşitli haberlerle de duyurmaya çalışmıştım. Yine mi aynı konu demeyelim. Bu köşeden şoförlerin ücretleri yatırılana kadar sıkıntılarını duyuracağım…

Sorunun gazete yazılıp çizilmesi çözüm olmadı. Şoförler tarafından ilgili merciler arandı çözüm olmadı. Milletvekilleriyle görüşüldü çözüm olmadı. 

Peki çözüm ne?

350 şoför, bağlı bulundukları müteahhit firmadan 3.5 aydır paralarını alamıyor. Bu sorunu kim çözecek? Bu sıkıntı neden görmezden geliniyor?

Kimler neden korunuyor? İl Milli Eğitim Müdürlüğü burada birinci muhatap değil mi? Bu ihaleyi kim yaptı? ‘Ben ihaleyi yaptım. Gerisine karışmam’ demek doğru değil. Böyle bir şey olabilir mi?

3.5 ay maaş alamadığınızı düşünün. Ne yapacaksınız? 

Şu anda şoförlerin Mart, Nisan ve Mayıs ve Haziran ayının da yarısını sayarsak tam 3.5 ay alacakları duruyor.
Okulların kapandığını da göz önünde bulunduralım.

Şoförlerin gidebilecekleri bir muhatap da yok. İşin garip tarafı bu. Firma yetkililerine ulaşamadıklarını dile getiriyorlar. Hatta bazen telefonları açıp paraların yatacağı günle ilgili sürekli değişik değişik günler söyleniyormuş. Günlerdir şoförler firmanın kapısında nöbet tutuyor diyebiliriz. 

Bir de okullar kapandı. Bu saatten sonra zaten ilgilenen olmaz herhalde…

Sorunu karne töreninde İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Yaşar Demir’e ilettim. Aynen dediklerini olduğu gibi veriyorum. Sayın Demir, şu ifadeleri kullandı; “Bu konu bizim dışımızda. Ancak müdahale ediyoruz. Servis şoförlerinin firmalarla anlaşırken aralarında herhangi anlaşmaları yok. Eğer bize alacağımız var diye belge ibraz etseler biz onların hesaplarından keseriz. Ancak öyle bir belge gösteremiyorlar. Bu nedenle önümüzdeki dönemde biz bu konuya çok dikkat edeceğiz. Gerekirse sözleşme metinlerini ücretlerin ödemesi ile ilgili maddeler koyacağız. Çalıştıracağı araçla ilgili ciddi anlamda bir protokol yapmasını isteyeceğiz. Önümüzdeki yılda borcunu ödedikten sonra biz firmaya ödemelerini yapacağız. Böyle bir düşüncemiz var. Önümüzdeki günlerde bu şekil alacak inşallah.” 

Bu yıldan ders çıkartıp önümüzdeki yıllara için planlar yapılması ve şoför esnafına sahip çıkılması önemli. Sayın Müdürümüze teşekkür ediyorum. Sorunla ilgilenilmesi şoförler adına güzel bir şey. Ancak geride bıraktığımız dönem ne olacak?  Şoförlerin alacaklarının yatırılması sağlanmalı.

Daha önce de bu köşeden yetkililere konuyla ilgili seslenmiştim. Sorun halledilene kadar da seslenmeye devam edeceğim.

Bir kez daha tekrar etmekte fayda var. Şoför esnafımızın sıkıntısına kulak verelim…
Şoför esnafını zor durumda bırakan bu sıkıntının çözümü için bir şeyler yapalım. Bu köşeden bir kez daha yetkililere seslendiğimi ifade etmek istiyorum.
                                                                   ***
Ramazan ayının diğer aylara göre büyük bir önemi var. Ramazan ayı on bir ayın sultanı olarak herkes tarafından ifade edilir. Kur'an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlandı. Ayrıca bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" bu ay içerisinde ve tabi ki oruç ibadeti de bu ayda yapılıyor.

Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur'an'ın bu ayda indirilmiş olması. Kur'an-ı Kerim, Ramazan ayının Kadir Gecesi'nde indirilmeye başlanmıştır. Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak bilinir. Yüce Allah Kadir Gecesi'nin "Bin aydan daha hayırlı" olduğunu haber vermiş bizlere. 

Ramazan ayını önemli kılan etkenlerden biri de, dinimizin temel ibadetlerinden olan orucun bu ay içinde tutulması. Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. [Tirmizi]

Ramazan ayının önemi ve bizler için neler ifade ettiğini dilim döndüğünce kısaca anlatmaya çalıştım. 
Ramazan ayında önemli olan bir şey daha var. O da saygı. Ramazan ayına ve oruçluya saygı kültürünün olması gerekiyor. 

Bartın’ımızda bu saygının biraz eksik olduğunu gözlemliyorum. Açık alanlarda yemek yiyip, çay içmek bir marifet midir? Peki ya kaldırımda yürürken sigara içmek?

‘Bunlar yapılmıyor’ demeyin. Sokağa çıkın ve gözlemleyin. Bizim ilimiz için ‘Bartın’a Ramazan uğramamış’ dedirtmeyelim. 

Tutmayabilirsiniz. Hastasınızdır. Başka sebepler vardır veya hiçbir rahatsızlığınız olmadığı halde tutmazsınız. Buna benim bir şey deme gibi bir şansım yok. Bunu sorgulayacak ne dini bilgim ne de yetkim de yok. Ancak oruç tutmayanların tutanlara göstermediği saygıyı eleştirmeye hakkım olduğunu düşünüyorum. 

Bu nedenle Bartın ili olarak Ramazan ayına ve oruca saygı duyalım. Ramazan ayına yakışan davranışlarda bulunalım.