• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Bartın 15 °C
  • Ankara 14 °C
  • Bolu 13 °C
  • Kastamonu 13 °C
  • Zonguldak 15 °C
  • Karabük 15 °C
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!

Taraf olup bağımsız olunabilir mi?

Sercan Engin

Türkiye'de, basın emekçilerinin sosyal ve ekonomik haklarını güvence altına alan 212 Sayılı Basın Yasası'nın 1961'de yürürlüğe girdiği gün olan 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak kutlanıyor.

Bu yasa biz basın mensupları için çok önemli. Neden önemli olduğunu bir cümle ile ifade edeyim.

Bu kanun gazetecilerin sadece iktidarlar değil, kendi işverenleri karşısında da bağımsızlığını bir ölçüde güvence altına almıştır.

Söz konusu düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyor.

Bu yasa için büyük mücadeleler verildi. O dönemde bu yasanın geçmesi çok kolay olmadı.

Bu yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumu’nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia eden bir ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurdular.

“Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler, boykot boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımladılar.

Basın gazetesi 11 Ocak günü yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında düzenli olarak yayını sürdürdü.

Çalışan Gazeteciler Günü, bu olayın bir sonucu olarak ortaya çıktı.

1961-1971 arasında "Çalışan gazeteciler bayramı" adıyla kutlanmış; 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, " 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" olarak değiştirildi.

Bu önemli gün gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için 1961’den beri 10 Ocak günü düzenlenen Türkiye’ye özgü bir kutlama günüdür.

Peki gazeteciler 2021'de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'ne hangi koşullarda giriyor?

Bu sorunun cevabını sayfalarca yazmak mümkün…

Hatta bu soru ayrı bir köşe konusu bile olabilir…

Bu sorunun yanıtını ayrı bir yazımızda değerlendiririz.

O kadar çok sorunumuz var ki…

Basın mensupları olarak bizler o kadar çok eleştiriliyoruz ki…

Özellikle de tarafsızlık ve bağımsızlık kelimeleri üzerinden bazı söylemler oluyor.

Peki bu kelimeler önemli mi? Uygulanabilir mi?

İsterseniz anlam olarak değerlendirelim…

Yani bu kelimelerden ne anladığımız önemli…

Türkiye'deki yazılı ve görsel basının neredeyse tamamı "tarafsız haber" sloganını kullanıyor.

Peki bu gerçekten çok mu övünülecek bir şey?

Basın tarafsız olsa ne olur, taraflı olsa ne olur?

Taraflı medya, gazetecilerin veya haber ajanslarının olayları veya hikâyeleri anlatırken belli bir görüşü yanlı olarak yansıtmasıdır.

Taraflı medya olmasından çok önemli olan haber verirken doğrunun halka yansıtılmasıdır.

Habercilikte tarafsız olmak mümkün değil gibi görünüyor. Ama objektif olmak kaçınılmazdır.

Yani objektiflik gerçek haberciliğin olmazsa olmaz koşuludur. Bu nedenle haberci, haber kaynaklarına eşit mesafede durmalı ve ona göre davranmalıdır. Bana göre önemli olan da bu…

Peki bağımsızlık?

Bağımsız medya, alternatif ve doğru haber verme ilkesine sahip medya kuruluşlarıdır.

Bir basın kuruluşu taraf olmasına rağmen objektif olabilir. Taraf olmasına rağmen bağımsız olabilir.

Taraflık basının olumsuz yönü gibi yansıtılabiliyor. Bana göre önemli olan bağımsız davranıp davranılmadığıdır.

Hatta daha da ileri gideyim. Taraflı olmayan var mı? Bu kelime sadece siyasetle eş değer gibi görülüyor. Hemen akıllara siyaset geliyor.

Taraf kelimesi söz konusu olduğunda sadece siyaseten algılanmamalı…

Herhangi bir basit haber konusunda bile basın taraf olur. Ama doğru olanı yazar. Başarının sırrı da bence bu…

Takdir edersiniz ki basın tüm demokratik devletlerde ciddi bir güç. Bu gücün doğru kullanılması için basın kuruluşlarının bağımsız kalması şart. Bu gücünü bağımsız olursa hissettirir.

Basının bağımsızlığı okuyucularımıza da bağlı.

Sizlerin desteği şart. Çok küçük paralarla aldığımız bir gazete o kuruluşun yaşaması için ciddi bir destek oluyor.

Şöyle bir sıkıntı da var. Genel yorumlara baktığımızda ömrü boyunca bir gazete alıp destek olmayan biri bize mesaj atarak tarafsızlık dersi vermeye çalışabiliyor.

Bir kez dahi haber sitene girip haber okumayan bir kişi sosyal medyadan bağımsızlık dersi verebiliyor.

Acımasızca hakarete varan yorumları klavye cesareti ile sosyal medyadan yazmadan önce bazı soruları kendimize sorsak bence çok iyi olacak.

En basiti “Basının bağımsız olması için ne yaptık?” sorusudur.

Alanda görev alan basın mensupları olarak bizler gerçekten büyük emek veriyoruz. Bu emeğin karşılığının alınıp alınmadığı da tartışılır…

7 yıldır Bartın’da www.ajansbartin.com haber sitemizde haberlerimiz ve köşe yazılarımızla sizlere kuralına uygun ve doğru bilgiyi ulaştırmak için çalışıyoruz.

Özetle 7 yıldır ortaya koyduğumuz habercilik anlayışımızla fark yaratmak istedik. Bu sizlerin takdirinde…

Takipçilerimize destekleri için teşekkür ediyorum.

Köşe konusu edindiğim bu önemli günün adı aslında bize her şeyi anlatıyor.

“Çalışan Gazeteciler” ifadesi çok önemli.

Alanda aktif çalışan samimi meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan gazeteciler gününü kutluyorum.

Bu vesileyle de bu özel gün münasebetiyle bizler için kutlama mesajı yayımlayan herkese teşekkür ediyorum.

Basın çalışanlarının, hak ettikleri hayat standardına, ekonomik ve sosyal imkanlara kavuşmasını diliyorum.  

***

Geçtiğimiz günlerde Bartın Dijital TV güzel bir işe imza attı. “Ahmet Oktay’la Enine Boyuna” adlı canlı yayın programı ile yıllardır görmediğimiz bir formatta program gerçekleştirildi. Bartın Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın, moderatörlüğünü EYBEY Medya Yayımcılık Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mustafa Ahmet Oktay’ın yaptığı canlı yayında Gazeteciler Sayın Turhan Öztürk, Sayın Güngör Yavuzaslan ve Sayın Nilay Meryem Çömlek’in sorularını yanıtladı. Soru-cevap formatında gerçekleşen yayında gazeteciler sordu Sayın Başkan yanıtladı. Tek gazetecinin soru sorması ile gerçekleştirilen program formatı bir kenara bırakıldı. Ayrı bir renk oldu. Yıllar sonra gazeteciler böylesine önemli bir programı gerçekleştirdiler. Programın planlamasını yapan ve emek veren meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu tür programların devam etmesinin ilimiz için büyük bir kazanç olduğunu düşünüyorum.

***

Yazımın bir bölümünde ifade etmiştim. Basın sektörünün sorunlarını ve neler yapılması gerektiğiyle ilgili önerilerimi başka bir köşe yazısında kaleme alacağım. Başka bir köşe yazısında görüşmek dileğiyle...

  • Yorumlar 2
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0551 120 3535