Bartın'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan avukat 10 yıl 6 ay, iş adamı 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanıklar iş adamı Mehmet Ç. ve avukat Aykut G. ile avukatları ve yakınları katıldı.
Cumhuriyet savcısı, örgütte etkin rol oynadığı, sohbet toplantıları organize ettiği, gazete aboneliği yaptığı, himmet topladığı iddiasıyla yargılanan Ç.'nın, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını talep ettiği mütalaasını sundu.
Ç., mütalaaya karşı savunmasında, önceki duruşmada etkin pişmanlık yasasından faydalanmasına karşın örgütün yapısı ve işleyişi hakkında söylediklerinin yetersiz kaldığının anlaşıldığını belirterek, ikinci kez itirafta bulunmak istediğini söyledi.
Kente geldiği 2005'te tanıştığı örgüt üyelerinin kendisiyle yakınlık kurduklarını ve "dini sohbet yapıyoruz" diye çağırdıklarını savunan Ç., "Bana amaçlarının inançlı bir gençlik yetiştirmek olduğunu ve kendilerinin de Allah inancıyla hizmet ettiklerini söylediler. Örgütle tanıştığım için çok pişmanım. Örgütün farklı amaçları olduğunu bilemedim. Allah her türlü terör örgütünün belasını versin. 17 aydır tutukluyum. Bunların yüzünden perişan oldum. Şirketimin şu anda 2 milyon lira borcu oluştu. Buna sebep olanları Allah'a havale ediyorum." dedi.
Kendisinin de dini duygularla sohbet toplantılarına gitmeye başladığını anlatan Ç., "Ben cemaatin içinden yetişmiş biri değilim. Ben gerçekten pişmanım ve verilmesi gereken tüm bilgileri vermeye hazırım. Örgütün Bartın yapılanması il imamı Mehmet Y. (firari) ve her konuda birlikte karar verdikleri firariler Aydemir T., Mustafa Ç., Yaşar B., Birol D. ve Zeyyin S.'dir. Her işe bu heyet karar verirdi." ifadelerini kullandı.
"Cemaatte en önemli iş esnaf kazanmaktı"
"Bu cemaatte en önemli iş esnaf kazanmaktı çünkü en çok himmeti esnaflar verir. Bütün strateji bunun üzerinedir. Toplantılarda en çok buna vurgu yapılırdı. En çok himmet verenler daha çok itibar görür. Alınan kararlarda söz sahibi olurlar. Onlara daha çok değer verilir." diyen Ç., her yıl zekatını yani himmetini bu örgüte veren kişinin mütevelli sayıldığını söyledi.
Her ramazan ayında mütevelli olan kişinin, hocası ve il imamı olan Mehmet Y. ile görüşerek yılda vereceği himmet miktarını belirlediğini ifade eden Ç., "Ben kurumların çevre düzenleme işini yaptığımdan himmetini böyle verirdim. Yaptığım son ödeme aylık 5 bin liraydı. Yine gazete aboneliği ve kurban bayramlarında kurban hissesi için hedef verilirdi." şeklinde konuştu.
"Teyzesinin oğlunu ihbar etti"
Ç., 10 yıldır dostluk kurduğu, ticaret yaptığı kişiler tarafından hain ilan edileceğini bilmesine karşın örgütle bağlantılı olduğunu bildikleri kişileri söylemek istediğini aktararak, şöyle devam devam etti:
"Zaten bundan sonra Bartın'da iş yapmak çok zor olacak. Kendi yanımda çalışan muhasebe müdürüm Esin L, pazarlama müdürüm Şenol Ö, Karabük'teki işlerimi takip eden Şenol K. mütevellidir. Bunların benimle çalışmaya başlamaları cemaatin referanslarıyla olmuştur. Yine İstanbul'da ikamet eden teyze oğlum cemaate çok faal biriydi. Katar ve Kazakistan'da büyük işler yapıyordu. Her mütevelli heyetini toplayan, takip eden, gündemleri belirleyenlerin de cemaatteki mütevelli hocaları vardı. 2007'de tanıdığım mütevelli grubu hocaları Şeref Y, Ahmet U, adını bilmediğim 'Öztürk Hoca' olarak hitap edilen kişi ve Levent E. idi. Cemaatin en eski isimlerinden biri de Ahmet G. idi. Eşi de cemaatin düzenlediği kermeslerde en önde olurdu."
Ç., yine mütevelli olduklarını bildiği iş adamlarıyla mütevelli olmadığı halde sohbetlere giden ve aralarında daire müdürlerinin de yer aldığı isimleri de saydı.
"Başka bankalardan kredi çekerek yatırın" talimatı
Savcılık mütalaasında belirtildiği üzere kendisinin örgütün önde gelen isimlerinden olmadığını savunan Ç., şöyle konuştu:
"Ben örgütün ileri gelenlerinden olsam başka bir cemaate hisse verebilir miyim? Kızımı başka bir dershaneye gönderir miyim? Önde gelenlerden olsam kaçar, yurt dışında olurdum ama önemli olanlara 'çıkın' dediler. Ben Almanya'da olduğum halde arandığım için geri döndüm. Yine örgüt liderinin talimatının ardından sohbet toplantılarında, 'Herkes Bank Asya'da yatırım hesabı açsın, para yatırsın. Parası olmayanlar başka bankalardan kredi çekerek yatırsın' denildi. Ben yine buna da karşı çıktım. İmkanım olduğu halde bu talimatlara uymadım ama krediler çekildi, altınlar yatırıldı. Bana kızımı cemaat okulunda okutmadım diye düşman oldular. Himmet topladığım, gazete aboneliği yaptığım iddiaları gerçek dışıdır. Sohbetlere sadece dinleyici olarak katıldım. Bu yapı içerisinde hiçbir görev ve sorumluluk almadım, yöneticilik yapmadım. Dershanelerine gitmedim, 'ByLock' kullanmadım. Ben etkin pişmanlıktan yararlanmak için ikinci kez müracaatımı yaptım. En yakınlarım dahil, örgütle bağlantılı olanları söyledim. Yasadan faydalanmak istiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum."
Yine cumhuriyet savcısının mütalaasında, sohbet toplantıları düzenlediği, himmet için aracılık yaptığı, himmet karşılığında iş gördüğü, örgüte bağlı şirketlerin iş ve işlemlerini takip ettiği iddiasıyla "silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan cezalandırılmasını talep ettiği sanık Aykut G. de 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan örgütü lanetlediğini söyledi.
Hakkındaki iddiaları kabul etmediğini, aleyhinde ifade veren tanıklarla geçmişe dönük husumetleri bulunduğunu öne süren G., "Bu örgüt, terör örgütüdür. Cemaatle ilişkilerimiz, avukat müvekkil anlamındadır. Mütalaada isnat edilen iddiaların hiçbiri doğru değil. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum." dedi.
Mahkeme heyeti, "Silahlı terör örgütü üyesi" olduğu iddiasıyla yargılanan G.'nin 10 yıl 6 ay, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan iş adamı Ç.'nin 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Ç., tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurarak yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.