CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı’nın katıldığı canlı yayında yaptığı açıklamalara yanıt verdi. Karakaş, açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “AK Parti İl Başkanı ya canlı yayın heyecanı ile ne söylediğini bilmiyor, ya da bilinçli olarak trollük yapıyor. Partinizin kurmaylarının Apo ve FETÖ’ yü öven konuşmalarına Google arşivinden ulaşabilirsiniz Sayın Kalaycı. AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı bir TV programında “6’lı masanın altında HDP var FETÖ var.” HDP ile FETÖ ile birlikte hareket ediyorlar, Kılıçdaroğlu Hakkari’ ye özerklik vaat etti. Cezaevinde yatan askerimizi, polisimizi öldüren Fetö’cüleri serbest bırakacağı vaadinde bulundu” diyerek, tamamen aslı astarı olmayan sözlerle bizleri Bartın halkına ve Cumhuriyet Halk Partisine oy veren yurttaşlarımıza şikayet etmiş. Sayın Kalaycı’ya siyasi acemiliği ile söylenenleri anlamada sıkıntı yaşıyor, ya canlı yayın heyecanı ile ağzından çıkanı kulağı duymuyor, ya da bilerek ve isteyerek trollük yapıyor. Oysa arşivi biraz karıştırırsa kimler FETÖ ile beraber yol yürümüş, övgü dolu sözler söylemiş, özledik gel artık diye gözyaşları dökmüş, ne istediniz de vermedik diyerek devleti nasıl kendi elleri ile teslim ettiğinin itirafını yapmış ve darbeye giden yolun taşlarının döşenmesine yardımcı olmuş görür. Sayın Kalaycı, sizin gibi söyleneni anlamakta zorluk çekerek benzer ifadelerde bulunan vekiline anlattım, sana da Vekilin Yılmaz Tunç’a anlatır gibi anlatayım. Kurtuluşun ve kuruluşun partisinden teröristlere destek çıkmaz Sayın İl Başkanı.
Adaletsizliğe son vereceğiz sözü sizi niçin rahatsız ediyor?
Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ nun Hakkari’ deki miting konuşmasında bahsettiği ve parlamentonun da kabul ettiği “Yerel yönetimler için özerklik şartı” ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ile ilgili sözünü nasıl Hakkari’ye özerklik vaadi diye algılayabiliyorsun pes doğrusu . PKK’lıların dağdaki kıyafetleri ve bayrakları ile Habur’ dan törenle girişlerini, kurulan çadır mahkemeleri tarafından serbest bırakılmalarını bu halk unutmadı Sayın Kalaycı. Yine Sayın İl Başkanı aynı programda “Kılıçdaroğlu askerimizi, polisimizi şehit eden cezaevindeki FETÖ’cüleri serbest bırakma vaadinde bulundu” diyor. ‘Bank Asya’nın üst düzey yöneticileri bırakınız tutuklanmayı Halk Bankası’na üst düzey yönetici olarak atanırken, o bankaya milyon dolarlar yatıran iş insanları ellerini kollarını sallayarak gezer iken, çocuklarını Fetönün okullarında okutan milletvekilleri, bakanlar koltuklarında oturur iken, Bank Asya’ya, üç kuruş birikimini, kirasını yatırdığı, Fetönün okullarına çocuğunu gönderdiği için KHK ile görevlerinden atılanları ve adil yargılama sonucu suça karışmadıkları tespit edilen kamu çalışanlarını görevlerine iade edeceğiz’ diyen Genel Başkanımızın sözlerini çarpıtarak algı yaratmaya çalışsanda bunlar beyhude çabalar. Genel Başkanımızın, adaletsizliğe son vereceğiz sözü sizi niçin rahatsız ediyor?
Anlamak mümkün değil
Sayın Kalaycı, yakın çevrenden başlayarak partinizin genel merkezine, kamuda hali hazırda görev yapan üst düzey bürokratlara, bakanlara baktığınızda Fetö ile görüştükleri için bırakınız mağduriyet yaşamalarını adeta ödüllendirildiklerini, gariban memurların ise cezalandırıldıklarını göreceksiniz. Biz iktidara geldiğimizde dışarıya domates ihraç ediliyordu şimdi İHA, SİHA ihraç ediliyor diyen Kalaycı’nın tarih bilgisi de eksik. Savaştan yeni çıkmış, genç cumhuriyetin kurucu kadroları 14 yılda ağır sanayi fabrikaları da dahil 46 fabrika, yollar, köprüler yapmış, tarımı ve hayvancılığı geliştirmiştir. 20 yıldır bu ülkeyi yöneten, tüm fabrikaları, yetmedi ülkenin topraklarını yabancılara satan, Merkez Bankası’nın içini boşaltan, tahıl ambarı olan ülkeyi, dışarıya muhtaç hale getiren bir iktidarın İl Başkanı bunları nasıl söyleyebiliyor anlamak mümkün değil.
Soruları sıraladı
Sayın Kalaycı FETÖ ile beraber yol yürüdüğünüzü, beraber ıslandığınızı ne çabuk unuttunuz? Sayın Kalaycı, seçim öncesi tekrar kırmızı bülten ile aranan 33 askerimizin katili Osman Öcalan’ı devletin kanalı TRT’ye çıkaracak mısınız? Bundan önceki seçimde olduğu gibi Apo’ nun desteğine ihtiyaç duyup yine seçim öncesi mektubunu okutturacak mısınız? Arşiv unutmaz Sayın Kalaycı, gel seni de Vekilin gibi biraz gerilere götürelim. Tarih 2013... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı Yiğit Bulut: “Abdullah Öcalan Ortadoğu'da Türkiye'nin önünü açıyor." Tarih 2013 AKP MKYK üyesi Yasin Aktay: “Öcalan, dünyanın geleceğini iyi okuyup Kürtlerin, PKK’nın, kendi tabanının önüne yeni bir hedef koymuştur." Tarih 2013... Adalet Bakanı Sadullah Ergin: “Öcalan bölgenin ve Türkiye’nin reel politiğini daha sağlıklı değerlendiriyor. Geçmişteki yaklaşımıyla şimdiki arasında pozitif fark var." Tarih 2014... Erdoğan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan: “Ben Öcalan’ın süreci diğerlerinden daha doğru okuduğunu düşünüyorum... Olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi vardır. Dikkat ederseniz onun verdiği mesajlar diğerlerinin verdiği mesajlara göre sürecin geleceğini daha çok düşünen bir hassasiyeti yansıtıyor." Tarih 2014... Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay: “Beğenin ya da beğenmeyin, Öcalan Kürtlerin lideri. Bir mekanizma oluşturduk. MİT Öcalan’la görüşüyor. Biz BDP’lilerle görüşüyoruz, onlar da Kandil’le görüşüyor.” Tarih 2014... Şu an AKP milletvekili olan Orhan Miroğlu: “Şimdi PKK terörist bir örgüt mü? Hayır PKK terörist bir örgüt değildir. PKK kendi topraklarında belli bir siyasi programı hayata geçirmeye çalışan bir politik harekettir."
Halkın boş vaatlere karnı tok, ülkeyi de halkı da perişan ettiniz
Tarih 2014... AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner; “Öcalan’ın aslında durduğu yer, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine katkı sağlayan bir yer.Öcalan İmralı’da çok anlamlı, çok değerli şeyler söylüyor. Türkiye’nin demokratikleşmesine de katkı sunabilecek çok anlamlı şeyler söylüyor." Tarih 2015... AKP Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu: “Öcalan'ın duruşu daha milliydi. Orta Doğu'nun barışına ve Türkiye'nin bugünkü çözüm sürecine uygun yöntemler geliştirmesine katkı sunuyordu... Öcalan'ı sürekli basın karşısında tutarak anlamsızlaştırırsınız, etkisizleştirirsiniz, itibarsızlaştırırsınız. Biz Öcalan'ın pozisyonunu korumaya çalışıyoruz, etkin pozisyonunu korumaya çalışıyoruz." Partinizin kurmaylarının Apo ve Fetö ile ilgili olarak çok sayıda yapmış oldukları övücü açıklamaları merak ediyorsanız Google arşivinden ulaşabilirsiniz, sayın Ak Parti İl Başkanı…. 20 yıldır uyguladıkları politikalarla ülkeyi 50-60 yıl geriye götüren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti iktidarının yeni bir söz söyleyecek takati kalmadı. Eski defterleri karıştırarak yeni gündemler oluşturma gayretine girişmesi de boş çabalardır. 2023’te dünyanın ilk ekonomisi arasına girmeyi vaat ederken, şimdi G20 sıralamasından düşmüş bir ülke yarattılar. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının önüne geçemediler. Gençlerin umutlarını tüketirken, üniversitelerdeki eğitim seviyesini lise düzeyine düşürdüler. Şehir Hastaneleri ile sağlık sistemini çökerttiler. Türk lirasını değersizleştirdiler. Baskı, korku ve yasaklarla ülkenin soluğunu kestiler. Anayasada ‘Basın hürdür sansür edilemez’ hükmüne rağmen basın ve internet yasalarında 15 yılda 18 kez değişiklik yaparak, sansürü-baskıyı yaygınlaştırdılar. Yolsuzlukların artmasına, yoksulluğun gizlenemez hale gelmesine, kadın cinayetlerine-çocuk tacizcilerine seyirci kaldılar. İşsiz-mutsuz insanların arttığı bir Türkiye yarattılar. Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2023 vaatlerinin de içi boş çıkan İktidar, şimdi kendilerinin de inanmadığı Türkiye’nin Yüzyılı sloganına sarılıyor.
Alevilik kültürel ve turistik değil, inanç topluluğudur
Yıllar önce ortaya atılan ve sonrasında rafa kaldırılan ‘Alevi Açılımı’ siyasetinin, parasal göz boyamalarla süslenmiş içi boş ve Alevi yurttaşlarımıza saygısızlık derecesinde inkârcı bir projedir! İktidarın 15 yıl sonra yeniden Alevi Açılımını gündemine alarak vaatlerde bulunması, acizlik ve yetersizlik göstergesidir. Öncelikle Başkanlığın Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulması, CB Erdoğan’ın Aleviliği bir inanç olarak görmediğini, ‘turistik ve kültürel’ bir topluluk olarak gördüğünü gösteriyor. AİHM kararlarına giren cem evlerinin ibadethane olduğuna yönelik talepler yok sayılıyor. İktidarın tamamıyla seçim yatırımı amaçlı ve Alevilere şirin görünerek oylarını alma hesabına dayalı bu basit ve ilkel organizasyonla Alevileri bölme, ayrıştırma, asimile etme yaklaşımı ne siyaseten ne etik olarak ne de ahlaki olarak kabul edilemez bir yaklaşımdır. 20 yıldır hiçbir haklı taleplerine kulak verilmeyen Alevilerin, seçime 7 ay kala hatırlanması, iktidarın siyasi hesaplarla hareket ettiğinin kanıtıdır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.