• BIST 9031.64
  • Altın 2920.624
  • Dolar 34.2683
  • Euro 37.6359
  • Bartın 20 °C
  • Ankara 22 °C
  • Bolu 17 °C
  • Kastamonu 15 °C
  • Zonguldak 18 °C
  • Karabük 17 °C
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!

İl Danışma Meclisi Toplantısı gerçekleştirildi

AK Parti Mart Ayı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı hafta sonu Bartın Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
İl Danışma Meclisi Toplantısı gerçekleştirildi

İl Danışma Meclisi Toplantısı gerçekleştirildiAK Parti Mart Ayı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı geçtiğimiz hafta sonu yapıldı. Bartın Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, İl Başkanı Hüseyin Manav, 22. Dönem Bartın Milletvekili Asım Kulak, İl Genel Meclis Başkanı Kenan Dursun, Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, Kurucaşile Belediye Başkanı Mehmet Zihni Sayın, Abdipaşa Belediye Başkanı Yaşar Dönmez, eski il başkanları, teşkilat başkanları, il genel meclis ve belediye meclis üyeleri ile çok sayıda partili katıldı. İl Danışma Meclis Toplantısı’nda Divan Başkanlığını Av. Sanem Çöme Taşdemir, Divan Başkan Yardımcılığını Zeliha Kaya yaparken Divan Üyeleri ise Selvi Yanık ve Gökhan Bildik’ten oluştu.

Doğru karar ‘evet’

AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, referandum çalışmaları hakkında bilgiler verirken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Hollanda Başkonsolosluğuna girişine izin verilmemesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak “16 Nisan’da bu ülkenin bu milletin kaderini değiştirecek bir halk oylamasına gidiyoruz.  Hızlı karar alma hızlı icraat anlamında parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişi halkımızın oylarına sunuyoruz. Yaklaşık birkaç aydır özellikle son 15-20 gündür hummalı bir şekilde insanlarımızla buluşarak Anayasa değişikliği paketinde neler var, neler yok, neden evet demeliyiz, hayır diyenler neden eksik ve yalan söylüyorlar bunları anlatmaya çalışıyoruz. Bir bilgiyi eksik vermek ya da yanlış yönlendirmek de insanlara yalan söylemektir. Bundan dolayı yalan söylüyorlar diyorum. Bu Anayasa değişikliğinin daha tasarı ve teklif aşamasından bugüne gelinen sürece kadar çok büyük emekleri geçen ve bu konuda belki de herkesten daha çok bilgi sahibi olan Sayın Vekilimiz bizlere bu değişikliğin neler getirdiğini, ülkemize neler kazandıracak hepsini tek tek anlatacak. ‘Hayır’ diyenler belli. Yetmedi iki gündür Almanya ve Hollanda’da yaşananları hep birlikte takip ettik. Dışişleri Bakanımızın uçağına iniş izni verilmiyor. Bir ülkedeki yabancı konsolosluk toprakları o yabancı ülkenin malıdır. Yani Hollanda’daki Rotterdam büyükelçiliği Türk topraklarıdır. Bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın Hollanda’daki kendi toprağımız sayılan Rotterdam Büyükelçiliği’ne girişi engelleniyor. Hadi bizim çevremizdeki hayırcılar kendi kafalarına göre hayır diyorlar da Hollanda’daki, Avrupa’daki sözüm ona dostlara ne oluyor? İşte hayırın ne kadar hayırsız olduğu ve evetin bu millet için, bu milletin geleceği için ne kadar önemli olduğu ortadadır. İçeride çalışarak iktidara gelemeyeceklerini bilenlerin aleyhinde olduğu gibi Avrupa’nın da aslında bizim güçlü hükümet, icraat organından ve dolayısıyla bunun Türkiye’ye sağlayacağı istikrardan, büyümeden, yeniden dirilişten ne kadar çok korktuklarını görüyoruz. O halde doğru karar ‘evet’.” dedi.

 “Tartışmaya bile gerek yok”

AK Parti’nin Türkiye’yi nereden nereye getirdiğini tartışmaya bile gerek olmadığının altını çizen Tunç, Cumhurbaşkanlığı sisteminin neleri getireceğini anlatarak şunları söyledi: “Biz onlara fırsat vermeden, Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ne demek olduğunu, 18 maddenin neler içerdiğini ve 16 Nisan’dan sonra ülkemizin nasıl bir değişikliğe kavuşacağını halkımıza anlatmamız lazım. AK Parti’nin Türkiye’yi nereden nereye getirdiğini tartışmaya bile gerek yok. AK Parti bu ülkeyi dört kat büyüten partidir. AK Parti hizmetleri ve icraatları milletimizi kendi silahını, kendi helikopterini, kendi gemisini üreten, kendi uydusunu üreten bir Türkiye’ye kavuşturmuştur. En uzak köylere kadar hizmetler, barajlar, tüneller, sadece sağlıkta yapılanlar… Unuttuk, bir emekli bir maaşı ile sadece gidip bir doktora ancak muayene olabiliyordu. O ay çektiği maaşı gidip özel muayeneye yatırıyordu. Şimdi bir kuruş ödemeden ameliyatını olabiliyor. Daha yapacak çok işimiz var. Daha güçlü olmamız gerekiyor. Daha güçlü olmamız için hem çok çalışmamız lazım hem de Anayasamızı da vesayetçi anlayıştan, 10 yılda bir darbe üreten sistemden kurtarmamız lazım.

Çözümü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir

Cumhurbaşkanlığı seçimleri artık halk tarafından gerçekleştiriliyor, 2007’de Cumhurbaşkanı seçimi mecliste 367 dayatması ile karşı karşıya kalmıştı. Önceki dönemlerde de Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep krizlere neden olmuştur. Geçmişte 12 Eylül öncesi darbeye giden süreçte meclis Cumhurbaşkanı seçemedi.  154 turda Cumhurbaşkanı seçilememiştir. O noktada ‘Siz cumhurbaşkanı bile seçemiyorsunuz’ deyip Kenan Evren gelip darbe yaptı. Ondan önceki dönemlerde genel parti başkanlarına taahhütname imzalattılar. Böyle antidemokratik dayatmalarla hep karşılaştık. En son 367 dayatmasıydı. Mecliste Cumhurbaşkanını seçemedik biz de ‘seçime gidiyoruz’ dedik. Halkımız da ‘Evet bundan sonra Cumhurbaşkanını ben seçeceğim’ dedi ve 2014’te de halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı Olan Recep Tayip Erdoğan’ı göreve getirdi. Anayasamızda yürütme yani hükümetle ilgili yetkileri de var. Şu anda AK Parti’nin kurucu Genel Başkanı Cumhurbaşkanı. Başkanımız Genel Başkanımız. Aralarında bir uyum sorunu yok. Dönemlerini tamamlayıncaya kadar uyumlu bir çalışma sergileyebilirler. Ama bunun devam etmesi mümkün mü? İşin tabiatı gereği mümkün değil. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ve halkın seçtiği Başbakan sisteminde eğer biz hükümet modelimizi halkın seçtiği Cumhurbaşkanı modeline uyarlamazsak Türkiye’yi gelecekte krizler bekler. Eğer aralarında bir uyumsuzluk çıkarsa bunun çözümü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Onun için ‘evet’ diyoruz.

Millet doğrudan doğruya hükümeti kendisi belirleyecek

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde hükümet kurma yetkisi doğrudan doğruya millete veriliyor. Halkımıza şu anki sistemde bir zarf verip sadece milletvekillerini seçtiriyoruz. Milletvekilleri seçildikten sonra kendi içlerinden bir Başbakan ataması yapıyor. Eğer parlamentoda ki bir parti tek başına iktidarı kurmaya sayısı yetmiyorsa koalisyon oluyor. Eğer yetiyorsa görev birinci partiye veriliyor. Bazen koalisyon durumlarında birinci partiye verilmediği de oluyor. Parlamentodan hükümet çıkıyor. Milletvekilleri aracılığı ile yürütme organı seçiliyor. Bu sistemde millet hükümetini doğrudan doğruya değil de milletvekilleri aracılığı ile hükümetin kurulmasında söz sahibi oluyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ise milletimize bir zarf yerine iki zarf vereceğiz. Birinde milletvekillerini diğerinde Cumhurbaşkanını yani hükümeti seçecek. Yani millet doğrudan doğruya hükümeti kendisi belirleyecek.

Kesinlikle bunlara itibar etmeyeceğiz

Milletin hükümeti doğrudan doğruya belirlemesinin adı cumhuriyettir, demokrasidir. Rejimi daha da güçlendirmek, yetkiyi halka vermektir. Sistemin özeti meclis denetim ve yasama görevini yapacak, hükümet icraat yapacak hızlı karar alacak ve meclise karşı cezai sorumluğu, millete karşıda siyasi zorunluluğu olacak. Milletvekili seçimleri de Cumhurbaşkanlığı seçimleri de 5 yılda bir olacak. Cumhurbaşkanının icraatlarını millet beğenirse bir dönem daha seçebilecek. En fazla iki dönem olacak. Tek adamlık, diktatörlük gelecek diye yalan yanlış ifadelerde bulunanlar var. Kesinlikle bunlara itibar etmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde yasama ile yürütme yani hükümet ile meclis artık birbirine iç içe geçmiş vaziyette olmayacak, ayrı olacak.

Cumhuriyeti güçlendiren değişiklikler içeriyor

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kuvvetler ayrılığını en doğru bir şekilde uygulayan hükümet modelidir. Bu modele geçmek için milletimiz 16 Nisan’da kararını verecek. Diğer taraftan yargının tarafsızlığını daha da güçlendirecek maddeler içeren değişiklikler getiriyoruz. Anayasamızda her 10 yılda bir darbelere yol açan vesayetçi anlayışları tamamen ortadan kaldıracak maddeler getiriyoruz. Demokrasi açısından bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Bu ülkede bir daha 15 Temmuz’ların, 12 Eylül’lerin, 27 Mayıs’ların yaşanmamasını istiyorsak o zaman milletin emrinde olan TSK’nın Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından denetlenmesine hayır denilebilir mi? Yeni Anayasa her bir maddesi demokrasiyi ve Cumhuriyeti güçlendiren değişiklikler içeriyor.” Tunç daha sonra da Anayasa değişikliği içerisinde yer alan 18 maddeyi teker teker açıkladı.

  • Yorumlar 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0551 120 3535