Eleştirmekte geç kalındı

Kente 17 kilometre uzaklıktaki Bartın'ın Güzelcehisar sahilindeki 80 milyon yıllık lav sütunları, gerçekten görsel bir şölen sunuyor.

Doğal güzellikler açısından zengin olan bölgemiz, bu değerlerin daha iyi tanıtılabilmesi ve daha ulaşılabilir hale getirilmesi açsından bu tarz projeler büyük öneme sahip.

Bölgemizin eşsiz doğal güzelliklerinden biri olan Lav Sütunlarının erişilebilirliğinin artırılması bölgemizdeki turizmin çeşitlendirilmesine katkı sağlayacak.

Dünyada ziyaretçi akınına uğrayan birçok örneği olan bazalt sütunlarının ülkemizde de bilinirliğinin artırılması sadece bölge için değil ülkemiz için de önem teşkil ediyor.

Yapılacak çalışmalar ile Lav Sütunları gibi gün yüzüne çıkmayı bekleyen değerler konusunda ulusal çapta farkındalık sağlanacak.

Dünya'daki ender doğa olaylarından biri olan Lav Sütunlarının turizme kazandırılması amacıyla Bartın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından "Bartın İli Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahilinin Turizm ve Rekreasyon amaçlı Peyzaj Uygulama Projesi" hazırlanarak uygulamaya konuldu.

Ulusal anlamda turizme katkı sunması beklenen projenin Mayıs 2018 itibari ile tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor.

Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün projesine Bartın Üniversitesi iştirakçi ve Bartın İl Özel İdaresi ise hem iştirakçi hem de eş finansmanı üstleniyor.

Proje ile hedeflenen farklı turizm potansiyeli olan bölgede çeşitli düzenleme çalışmaları yaparak Güzelcehisar sahilini misafirler için daha elverişli hale getirmek.

Bu kapsamda alanın güneyinde Güzelcehisar sahilinin turizm ve rekreasyon çalışmasının bir parçası olan ve kara ile kayalık ada bağlantısını sağlayacak olan deniz üzerindeki 70 metrekare iskele, aynı zamanda Lav Sütunlarının izlenmesi için turistlere imkan sağlayacak.

Ada üzerinde turistlerin konforlu bir şekilde yürüyebilmeleri, Lav Sütunlarını izleyip, fotoğraf çekimi yapabilmeleri amacıyla ahşap platform inşa ediliyor.

Lav Sütunlarının ulusal ve/veya uluslararası düzeyde tanıtımını sağlamak amacıyla Güzelcehisar sahilinde geleneksel Lav Sütunları Festivali’nin düzenlenmesi planlanıyor. Bu etkinlikler için de kıyıda 290 metrekare festival alanı oluşturulması planlanıyor.

Alanın kuzeyinde Lav Sütunlarının Güzelcehlsar kıyı peyzajı bütününde izlenebilmesi amaçlı ahşap 290 metrekare Seyir Terası inşa edilecek.

Güzelcehisar Sahilinde Lav Sütunlarını tanıtmak amaçlı erişilebilirliğin sağlanması için plaj kullanımını engellemeyecek şekilde ada - festival alanı - seyir terası arasında konforlu ulaşılabilirliği sağlayacak 850 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde ahşap yürüyüş parkuru inşa edilecek.

Projede eleştiri alan kısım burası.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın, 'Güzelcehisar Bazalt Sütunları Tabiat Anıtı' olarak ilan ettiği alanda bulunan sahile, rekreasyon projesi kapsamında 850 metre uzunluğunda yapılacak olan demir ve ahşaptan yürüyüş yolu büyük eleştiri alıyor.

2 milyon TL'ye mal olması planlanan proje, çalışmaların başlanmasının ardından ahşap yürüyüş yolları, seyir terası ve iskele yapılarak yeni bir çehreye kavuşması beklenen bu sahilin yürüyüş yoluyla bölünmesi bölge halkı ve basından ciddi manada bir tepki gördü.

Yani tepkilerin tek nedeni yürüyüş yolu gibi görünüyor.

Bölgeyi yakından bilen biri olarak bu bölgede yaşanan sıkıntıyı da en iyi bilenlerden birisiyim.

Bu bölgede ulaşım ve otopark sıkıntısı yıllardan beri var. Sahile ulaşmak için kullanılan yol çok dar ve sahile ulaştığınızda aracınızı park edecek bir alan bulamıyorsunuz. Sahilde bulunan araziler tapulu. Arazi sahipleri de ücretli otopark olarak hizmet veriyorlar.

Bu sahilimizde aslında doğru olan şeyler yapılıyor. 18 uygulaması yapılacak. Bittiğinde herkes Mugada örneğinde olduğu gibi yapılan çalışmaları taktir edecek.

Mugada’da çıkartılan zorlukları hatırlayın…

Burada 18 uygulaması da oradaki arazi sahiplerini ilgilendiriyor. Nedir bu 18 uygulaması istersiniz ona da kısaca değineyim. Burada sorunun kimlerden kaynaklandığını anlamamız açısından önemli.

18 uygulamasında herkesin parseli birleştiriliyor. Yani ayrı ayrı olan parseller bir bütün haline getiriliyor. Sonra bu parselden alım yapılıyor. Kamuya ayrılan yol ve sosyal tesisler için kanunda belirtilen pay alındıktan sonra parseller sahiplerine geri veriliyor. Alımlar eşit bir şekilde yapılıyor.

Bu sahil için parselin yüzde 31’inin alındığını biliyoruz. Aslında bakarsanız kanunen İl Özel İdaresi’nin yüzde 40’a kadar alma hakkı var. Demek ki yüzde 31 yeterli olmuş.

Gelelim bu uygulamanın tepki görmesinin nedenine…

Bu uygulama sonrası yol ve sosyal tesis için 31 metre parsellerden alındığı için yer sahipleri de bunu vermek istemiyor. Ya da vermek istemeyenler olabiliyor diyelim.

Uygulanan projeye de bu yüzden karşı çıkıyorlar. Sahile yapılan yürüyüş yoluyla ilgili de sırf eleştirmek için değil de yol göstermek için eleştiri yapalım.

Muhabir arkadaşlarımın bazı eleştirdiği noktalara katılıyorum. Projeye baktığımızda yürüyüş yolunun araziler üzerinden gittiğini görüyoruz. Ancak uygulamaya baktığımızda da sahilin bitiminde çizgi halinde gittiği açık.

Yani proje ile uygulamada yapılan tutmuyor gibi…

Projeyi bu kadar ağır eleştirmekle biraz haksızlık yapıyoruz. Çünkü bu proje kamuoyuna duyuruldu. Söz konusu alana basın mensupları bizzat götürüldü. Her şey ayrıntısıyla anlatıldı. Birkaç kez projenin tanıtımı için toplantılar da düzenlendi. Görselleri paylaşıldı.

Tepkiler bu toplantılarda veya toplantı sonrası verilmeliydi. Her şey oldu bitti.  Projeye başlandı. Biz şimdi eleştiri yapıyoruz.

Bu projenin görselleri paylaşıldığında neden eleştirilmedi? O zaman tepki verilse daha doğru olurdu diye düşünüyorum. Belki projede değişiklik yapılabilirdi. Sorun oluşturacak durumlar izah edilebilirdi.

Yani demek istediğim eleştirmekte biraz geç kaldık.

Kumun üzerine yapılan platformun doğayı katlettiği ifade ediliyor.

Şuanda gerçekten eleştirmekte haklılar. Denildiği gibi görünüyor. Kumu bölmüş algısı oluşabiliyor. Kuma geçmek isteyenlerin nasıl geçeceği de muallak.

Ancak projenin tamamlanmasını bekleyelim. Bu proje Kültür Turizm Bakanlığı tarafından onaylanmış bir çalışma. Sahillerde bu tür projeleri uygulamak kolay değil.

Bartın Üniversitesi’ne güvenelim. Büyük emek verdiler. Günlerce çalışmalar yapıldı. Sonuçta bu işin içinde bilim insanları var. Bizlerden daha fazla doğayı düşünmek zorundalar.

Eleştirilerimizle yapılan çalışmaları bir anda silip atmayalım. Bu proje ilimiz açasından büyük öneme sahip olacak. Yapılan bu çalışmalarla bu sahil insanların uğrak yeri olacak.