Mahkemenin iptal kararı Amasra’da tartışma konusu oldu

Amasra’da geçtiğimiz yıl çok konuşulan ve gündem olan Koruma Amaçlı İmar Planı konusu yeniden tartışma konusu oldu.

Çakır: “Sit alanlarını kapsayan alandaki planımız iptal oldu”

Koruma Amaçlı İmar Planıyla ilgili iptal kararı konusunda kamuoyunu bilgilendirmek üzere bir açıklama yapan Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, şöyle konuştu: “07.01.2021 tarihli ve 7 sayılı Belediye Meclis Kararıyla onayladığımız Koruma Amaçlı İmar Planımız ki bu plan 1-2-3’üncü derece arkeolojik sit alanlarını kapsıyor. Bunun dışında bir de Uygulama İmar Planımız var. Özellikle Kaleşah Mahallesi ve diğer sit alanı dışındaki planları kapsayan o planla ilgili herhangi bir problem yok. Ancak koruma amaçlı dediğimiz yani sit alanlarını kapsayan alandaki planımız iptal oldu. Bin adet parseli ilgilendiren bir planlama aslında bu. Yine 18.05.2013 tarihinde 3’üncü derece arkeolojik sit alanı ilan edilen dolayısıyla 2007 tarihli Uygulama İmar Planı hükümsüz hale gelen 294 adet parselinde yapılaşma hükümlerini de düzenleyen bir plandı. Amasra’mızın 1988 tarihli koruma amaçlı imar planı vardı. Bu plana göre TTK’yı yani kamu kurumunu hariç tutarsak 91 adet parselde yapılaşma koşulları bu planla tanımlanmıştı. Bu yapılaşmanın konusu da konut, günübirlik tesis, otel, ticaret, ticaret artı konut, resmi kurum, teknik alt yapı, park, yol, tescilli alanlar gibi düzenlemelerdi.

“Planın iptalini talep etmek yüzlerce hemşerilerimizi mağdur etmek demek”

Vatandaşlarımızın 1988 yılından 2021 yılına kadar olan süre içerisinde vatandaşlarımızın mağdur olmasının önüne geçmek amacıyla yapılan bir plandı. Dava konusu plana 20 adet Zonguldak İdare Mahkemesine başvuru yoluyla açılmış dava vardı. Bu davalardan sadece bir tanesi bütün planın iptaline dair talepti. Bu davayı açan da davalı taraf olarak Amasra Belediyesi ve Kültür Turizm Bakanlığını alan Amasra Kültür Turizm Derneği. Dernek yönetimi ki dernek yönetiminde olan Mete Ayyıldız, Hüseyin Boran, Tamer Işıkaltın, Ercan Zor ve Ferdi Günter arkadaşlarımızın imzasıyla aldıkları bir karar sonrası planının tamamının iptali yönünde bir dava açmışlar. Öncelikle şunu söylemek isterim; planın iptalini talep etmek aslında bu plan sayesinde sorunu çözülen yüzlerce hemşerilerimizi de mağdur etmek demek. Yani kendi öngördükleri kamusal alan ya da şahsi parsele ilişkin itiraz davası açan 19 hemşerimiz daha var. Burada da bizce de doğru olan bu yolu tercih etmekti. Planda yanlış gördükleri yere ilişkin sadece o alanla ilgili dava açmış olsalar bir dolu insanında mağduriyetine neden olan bir iptal kararının davacısı durumunda olmayacaklardı.

“Basit onarım, esaslı onarım, yapılaşma mümkün olmayacak”

Aslında bunları daha sonra da detaylı konuşacağız. Bu mahkeme kararı bir bilirkişi raporuna dayanıyor. Bilirkişi raporundaki iddialara da bizim verdiğimiz cevaplar var idare olarak. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın verdiği cevaplar da var. Maalesef ilk derece mahkeme bizim bilirkişi raporuna hatta bilirkişinin değişikliğine dair taleplerimizi ya da itirazlarımızı dikkate almadan bir idari karar vermiş oldu. Tabi ki biz idari kararın mahkeme kararının gereğini yerine getireceğiz. Yerine getirdiğimiz bu kararla da aslında Amasra’da şu an bu bahsettiğimiz koruma alanlarının tamamında basit onarım, esaslı onarım, yapılaşma mümkün olmayacak. Yani kentte işletmesini yenilemek isteyen, yeni bir turizm işletmesi yapmak isteyen hemşerilerimiz esaslı onarım yapmak isteyen hemşerilerimiz bu imkândan mahrum olmuş oldu.

“Depreme uygun yapılar üretmek mümkün olacaktı”

Yine bu iptalle birlikte kazı alanımız var biliyorsunuz. Kazı alanımızda kamulaştırma niyetleri de askıda kalmış olacak. Olumsuz etkilenecek. Yine kale sur duvarlarımızın onarımı bu onarıma esas teşkil edecek kamulaştırma işlemleri de zora girecek. Bir başka başlık, plana ilişkin itirazlardan birisi, aslında güncelde yaşadığımız deprem meselesiyle de ilgili. Bu planla, Koruma Amaçlı İmar Planıyla yoğunluk azaltılmıştı kentimizde. Yine kat adetleri düşmüştü belli parsellerin. Ve bu plan sayesinde depreme uygun yapılar üretmek mümkün olacaktı. Yani yenileme, yeniden bina üretimi mümkün olacaktı. Şimdi bu plan iptal olduğu için bu süreçte herhangi bir hemşerimiz eski yapısını yıkıp depreme uygun bir yapı yapma olanağından da mahrum olmuş oldu.

“En az 4 yıl daha bu plan süreci işleyecek”

Yine bahsettiğimiz bu süreç, tabii ki biz belediye olarak itirazda bulunacağız. Temyize götüreceğiz. Temyizde de istediğimiz sonucu alamazsak en az 4 yıl daha bu plan süreci işleyecek. Ve hemşerilerimiz bu bahsettiğim tüm olanaklardan mahrum olacaklar.

“Kültür Turizm Derneği tarafından açılmış olması da ayrıca üzücü”

Tabi bizim için bir önemli başlıkta şu; bu sadece Amasra Belediye Meclisinin onayıyla yürürlüğü giren bir plan değil. Adı üzerinde Koruma Amaçlı İmar Planı olduğu için Kültür Bakanlığımız da konunun müdahili. Hatta davalı taraflardan bir tanesi. Mevzuat, koruma ilkeleri üzerinden defaatle Bakanlığa da ulaştırılan bir plandan bahsediyoruz. Bakanlığın da onayladığı bir plandan bahsediyoruz. Şu bölümünü özellikle tekrar etmek istiyorum; sorun gördükleri parselle ilgili dava açan herkese sonuna kadar saygımız var. Bu dava sayısı 50 de olabilirdi 500 de olabilirdi. 20 tane olmuş. Sadece bir tanesi bütün planın iptaline dönük. Dolayısıyla aslında bahsettiğim bin parseli ilgilendiren alanlarda ve kültür turizmin gelişmesi noktasında ciddi zararları beraberinde getiren, sürüncemeyi beraberinde getiren bir karara neden olan davanın Kültür Turizm Derneği tarafından açılmış olması da ayrıca üzücü.

“Bu işlemlerin tamamı askıya alınmış oldu”

Bu açıklamayı yapmamızın temel nedeni ne? ‘Yargı kararını karşımıza almak, tanımıyoruz’ demek gibi şeyler yazmıyor lügatimizde. Biz yargı kararına saygılıyız. Ancak esas olarak önemli olan bu kadar insanın mağdur edilmesi. Yarın belediyemize geldiklerinde ‘basit onarımınıza izin veremiyoruz, esaslı onarım yapamazsınız, güçlendirme yapamazsınız, yeni bir turizm işletmesi açamazsınız’ diyeceğimiz kişiler şunu bilsinler, nedeni işte bu davadır. Bu dava nedeniyle şu anda bu işlemlerin tamamı askıya alınmış oldu. Biz de Mart ayındaki meclis gündemimizde planın iptalini de Meclis’e getireceğiz. Bu sürecin devamında da teknik detayları yani bilirkişi raporunda itiraz ettiğimiz başlıklar, yine mahkemenin dikkate almadığı taleplerimiz konusunda da kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz. Kamuoyunun takdirine saygıyla sunuyorum. Aslında şahsen termik santral mücadelesi yürütmüş bir kent olarak ilk derece mahkemelerden olumlu sonuçlar alamadığımızı geçmişten de biliyoruz. Bunların birçoğunu temyiz yoluyla bizce doğru olan kararlara çevirdik. Bu sürecin de sonuna kadar takipçisi olacağız. Temyiz sürecinde, sürecin sonunda da yine Amasra halkının Amasra severlerin çıkarına olan kararları da onların sorunlarını çözen kararları da almaya devam edeceğiz.”

Boran: “Sizlerin rant sağlamaya çalıştığı kişilere bir darbe”

Amasra Belediye Başkanı Çakır’ın videolu açıklamasına Amasra Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Hüseyin Boran, “Sayın Başkan açıklamanızı üzülerek izledim başından sonuna yalan ve yanlış bilgiler içeriyor. Yazık günah Amasra’ya yaptığınız koruma amaçlı imar planı tamamen kanunsuz olduğu için idari mahkeme iptal etti.  Siz ve biz diye bir şey yok Amasra önceliğimizdir. Sizlere Sayın Başkan bu konudaki kanunsuzluklarınız ile ve iptal edilen koruma amaçlı olmayan kollama amaçlı olan planınız ile ilgili ayrıntılı cevap vereceğiz. Amasra’da yaşayan sevgili  halkımızı yanlış bilgilendirdiğiniz için şunu söylemek isterim ki biz yıllarca yalancı termikçi Hattat ile uğraştık görüyoruz ki siz de yanlış açıklamalarınız ve konuyu farklı anlatımınızla onlara benzemeye başlamışsınız. Lütfen koruma amaçlı kollama planın kanunsuz bölümlerini şeffafça açıklayınız bu iptal Amasra’da yaşayan halkın zararına değil aksine sizlerin rant sağlamaya çalıştığı kişilere bir darbedir. Bundan sonra ilçemizin başının boş olmadığını görmüş oldunuz böylelikle Amasra’nın sahibi Amasralılardır. Sizlerin yaptığı her hatada karşınızda Amasralıları bulacaksınız” yorumunu yaparken yeni bir tamamen koruma ve kullanma dengesi olan bir koruma amaçlı imar planı yapılmasının önünde engel bulunmadığını ve neden bunu bu konuda bir açıklama yapmadıklarını sordu.

“Yahu bunun neresini düzelteyim”

Boran, “Adamın biri ‘kurban’ mevzuunu anlatıyormuş: ‘çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah'a dua etmiş, 'Ya rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim' demiş. Dua tutmuş, Davut, kızının adını Ayşe koymuş, gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş, Hazreti Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, Azrail, gökten bir keçiyle çıkagelmiş, 'kızı bırak, al bu keçiyi kurban et' demiş, dinleyenlerden biri dayanamamış: ‘Yahu bunun neresini düzelteyim; Hz. Davut değil Hz. İbrahim; kız değil erkek; Ayşe değil İsmail; Azrail değil Cebrail; keçi değil, koç’” diyerek de imalı bir paylaşımda bulundu.

Timur: “Yine laf ebeliği yine yalanlar”

Önceki dönem Belediye Başkanı Emin Timur da Çakır’ın açıklamasına “Hukuka saygılı olduğunu iddia eden başkana bakın; idari mahkeme planı iptal etmiş, dernek yöneticililerini isim vererek hedef gösteriyor. Vay canına. Yine laf ebeliği yine yalanlar. Hatta neredeyse mahkemeyi de suçlayacak atıfta bulunuyor. Gerçi kaç tane belediye çalışanını işten attı. ‘Mahkemede aklanın gelin’ dedi ama gereğini yapmadı. Aklandılar ama işe almadı. Neyse, koruma amaçlı imar planını eline yüzüne bulaştırmışsın. Yalanlar, bahaneler üretme ve insanları hedef gösterme. Kabahati biraz kendinde ve her dediğine ‘evet’ diyen hiç sorgulamayan Meclis’inde bul. Senin görevin ve sorumluluğun Amasra halkının sorunlarını çözmektir. Ama beceremiyorsan istersen onu da ÇANKAYA BELEDİYESİ’ne söyle. Belki onlar yapar. Ne de olsa kardeşimiz. Bir de ilgimi çeken diğer konu da; deprem olmuş da insanlar buna göre konutlar yapacaklarmış şimdi yapamayacaklarmış. Ya insanları kendine güldürme. Zaten binalar 1999’dan beri depreme dayanıklı yapılmak zorunda. İmar mevzuatı o tarihten beri değişti” yorumunu yaptı.

Çakır: “Daha detaylı bilgileri de paylaşılmaya devam edeceğiz”

Yapılan yorumlar üzerine de Belediye Başkanı Recai Çakır, “Sayın Amasra sakinleri, hemşehrilerimiz tek tek her yoruma cevap verme şansım yok. Açıkladığım plan süreci 2017 yılında başlamıştır. Tüm maliklerin itirazına dönemimde açılmıştır. Uzun yıllar plansız kalmasının sebebi bu sürecin herkesi memnun etmesinin mümkün olmaması ve bürokratik sürecinin yıllar almasıdır. Maalesef yerel mahkeme bilirkişi raporlarına itirazlarımızı değerlendirmeye almadan karar vermiştir. İtiraz eden, dava açan herkese saygımız var. Kendi hak ve çıkarlarını korumak adına parsel bazlı itiraz edilseydi hem itiraz sahibinin talebi yargı tarafından değerlendirilmiş olur hem de plan sayesinde yapılaşma hakkı olan kişi ve kurumlar için mağduriyet oluşmazdı. Dava dosyasından edindiğim bilgilerin bir kısmını paylaştım. Daha detaylı bilgileri de paylaşılmaya devam edeceğiz. Şahsi veya siyasi nedenlerle ithamlar içeren yorumlar her zaman olacaktır. Kişilik haklarına, insan onuruna saygısızlık içermemek kaydıyla eleştiriye de tahammül etmek görevimizin önemli bir parçası. Kötü söz sahibine aittir, ‘kişi kendinden bilir işi’ diyoruz. Böylesi zorlu günlerde binlerce insanı ilgilendiren bu gündemi paylaşmak sorumluluğumuzdur” cevabını verdi.