• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Bartın 17 °C
  • Ankara 17 °C
  • Bolu 13 °C
  • Kastamonu 16 °C
  • Zonguldak 13 °C
  • Karabük 19 °C
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!

“Önergelerden hiç biri kabul görmedi”

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç, HDP’nin “milletvekillerinin tutuklanmalarının ülke demokrasisinde ve toplumda tahribat yarattığı” iddiasının gerçeği yansıtmadığını savundu.
“Önergelerden hiç biri kabul görmedi”

Milletvekillerinin halkın menfaatlerini korumakla yükümlü olduklarını anımsatan Tunç, parlamenterlerin özgürce, yargı baskısı olmadan düşüncelerini açıklayabileceğini ancak yapılan düşünce açıklamalarının terörü destekler mahiyette olması durumunda bunun demokratik hukuk devletlerinde düşünce ve ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

“Daha önce de benzer önergeler reddedildi”

Tunç, önergenin gerekçesinde, “yargının gerçekleştirmiş olduğu işlemlerin seçme hakkını ihlal ettiği”, “anayasanın yasama sorumsuzluğuna ilişkin hükümleriyle bağdaşmadığı”, “kuvvetler ayrılığı ilkesinin ihlal edildiği” iddialarına yer verildiğini belirtirken, HDP’nin geçmişte de benzer mahiyette araştırma önergeleri verdiğini, ancak Genel Kurul’da görüşülen söz konusu önergelerden hiç birinin kabul görmediğini hatırlattı.

“Eylemleri yasama sorumluluğunda değerlendirilemez”

Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: “HDP Eski Eş Başkanları ile bazı yöneticileri ve milletvekillerinin 6-8 Ekim olayları öncesinde ve sonrasında yaptığı açıklamalar ve bazı eylemler yargı makamlarınca suç olarak değerlendirilmiş ve gerekli tahkikatların sonunda gözaltılar ve gerekli tutuklamalar yapılmıştır. Araştırma önergesine konu olan parlamenterlerin yargının kovuşturma ve soruşturmasına konu olan eylemlerine bakıldığında bu eylemlerin Anayasanın 83/1 Maddesinde ifade edilen yasama sorumsuzluğu kapsamında değerlendirilemeyeceği aşikardır. Hem Anayasanın geçici 20. Maddesinde dokunulmazlık kapsamı dışına çıkarılan dosyalar hem de Anayasanın 14. Maddesine giren suçlar bakımından dokunulmazlıktan bahsedilemeyecektir. Önergenin gerekçesinde bizim de katıldığımız önemli bir cümle var. ‘Seçme hakkını kullanan yurttaş temsil yetkisini vermiş olduğu parlamenterin kendi menfaatlerini savunacağına olan inanç ile hareket etmektedir.’ Bu cümleden anlaşılması gereken seçilen parlamenter temsil yetkisini aldığı vatandaşın menfaatlerini savunmak zorundadır. Halkın oyuyla seçilen milletvekilleri halkın menfaatini korumalıdır.

“Siyasetçi terör örgütleri ile araya mesafe koymalı”

Yaşam hakkını ihlal eden 40 yıldan fazla bir zamandır bebek, çocuk, yaşlı, kadın demeden, asker, sivil, güvenlik gücü demeden katleden terör örgütleri halkın düşmanıdır. Siyasetçi terör ve teröristle araya mesafe koymalıdır. Aksi takdirde halkın düşmanıyla birlikte hareket etmiş olur ve kendilerini seçenlere ihanet etmiş olur.

“Şiddet çağrısı düşünce özgürlüğü kabul edilemez”

Parlamenter özgürce, yargı baskısı olmadan düşüncelerini açıklayabilir. Bunda hiçbir şüphe yok. Ancak yapılan düşünce açıklamaları terörü destekler mahiyette olursa, şiddet çağrısı içerirse bu eylem ve düşünceler hiçbir demokratik hukuk devletinde düşünce ve ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de bu yöndeki kararları hepimizin malumudur. Şiddet çağrısında bulunanların çağrısına uyarak suç işlenmesi durumunda zaman aşımı süresi içerisinde yargı ulaştığı deliller çerçevesinde gerek azmettirenler, gerekse suçu bizzat işleyenler hakkında gerekli soruşturma ve kovuşturmaları yapar, yapmak zorundadır. Bu nedenle bağımsız yargı bu olaylarla bağlantısı olan ister siyasi, ister kamu görevlisi olsun herkes hakkında gereğini yapmak zorundadır. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin de gereği budur. Anayasanın 138. Maddesi gereğince de bu konuda bir araştırma komisyonu kurulması da mümkün değildir.”

  • Yorumlar 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0551 120 3535