Girdiği her işyerinde esnafların ekonomide yaşanan sorunlardan yakınması üzerine Yalçınkaya, iç ve dış politikadaki yanlışlıklar nedeniyle hemen her alanda ciddi tahribat ortaya çıktığını vurguladı. Türkiye’nin borç yükünün katlandığını, işsizliğin yüzde 12.7 gibi rekor seviyelere çıktığını anlatan Yalçınkaya, “Ekonomide büyük kayıplar var. Dış politikada sorunlar var. İşsizlik, enflasyon rekor kırıyor. Esnaf iş yapamıyor, piyasa dönmüyor. Son bir yılda ülkemizde 100 binin üzerinde esnaf kepenk kapattı. Ülkenin gündemi ekonomideki sorunlar, terörle mücadele olması gerekirken tek gündem Anayasa değişikliği. Gündem bu ama bu 18 maddelik değişiklik paketinde bir madde dahi sorunlarla ilgili değil” diye konuştu.
Çare demokrasi ve hukuk devleti
Ekonomideki iyileşmenin temel şartının hukuk devletini pekiştirmekten ve demokrasiyi güçlendirmekten geçtiğini anlatan Yalçınkaya, “Ekonomideki gidişatın düzelmesi için Anayasa paketinin önümüze koyduğu düzenlemelere değil, hukuk devletini pekiştirmeye, adalete ve demokrasimizin güçlendirilmesine ihtiyaç var” dedi. Anayasa değişikliğini savunanların “istikrar” ve “terörün sona ermesi” için “Evet” çağrısı yaptığını hatırlatan Yalçınkaya, şöyle devam etti: “Bu aslında bir itiraf değil mi? 15 yıldır ülkeyi tek başına yönetenler, demek ki siyasi istikrarı, ekonomide istikrarı sağlayamadıklarını, terörü bitiremediklerini kabul ediyorlar. Yani, ‘hayır’ diyen bir vatandaş siyasi istikrarı, ekonomide istikrarı, terörün bitmesini istemiyor olabilir mi? Mevcut iktidar 15 yıldır ne istedi de yapamadı? Hangi yasayı çıkaramadı? Terörü bitireceklerdi de meclis mi engel oldu? Ekonomiyi düzelteceklerdi de parlamenter sistem mi istemedi? Yine bir aldatmaca ile karşı karşıyayız, çünkü metninin içinde ekonomide istikrar ile ilgili, terörün bitirilmesiyle ilgili bir ibare, bir ifade yok.”
Meclis etkisizleşecek
Milli İrade’nin temsil edildiği Meclis’in işlevsizleştirilmek istendiğini belirten Yalçınkaya, Anayasa değişikliğiyle getirilmek istenen sistemin sakıncalarını anlattı. Yalçınkaya, “Meclis’in iki temel fonksiyonu var. Birisi yasama, diğeri denetleme. Anayasa paketiyle yasamayı kararnameler yoluyla Cumhurbaşkanı ortak olacak, hatta kararnamelerle yönetilen bir ülke konumuna geleceğiz. Yani Meclis’in yasama yetkisi fiilen askıya alınacak ve Cumhurbaşkanı’na devredilecek. Denetleme ise güvenoyu, gensoru ve sözlü soru tamamen kaldırılacak. Soruşturma işi ise sağlanması imkansız sayısal çoğunluğa bağlanacak. Bakanlar dışarıdan atamayla gelecek. Denge ve denetleme mekanizmaları olmadan devlette istikrar sağlanabilir mi? Bir kişi seçilecek, onun dışında yardımcıları bakanları atamayla göreve gelecek. Oysa diğer tarafta, milletvekillerinin işlevini yitirmiş bir parlamentoda görev yapması beklenecek. O zaman nerde kaldı milli irade? Böyle bir sistemde mili irade, temsil edilebilir mi?”
Memleket meselesi
Yalçınkaya, referanduma az bir zamanın kaldığını belirterek, “Biz kimseyle kavga etmeden, karşılıklı anlayış içerisinde bu Anayasa değişikliğini ve hangi sıkıntılara yol açacağını anlatma gayreti içerisindeyiz. Hep söylüyorum, bu bir parti meselesi değildir. Her partiye gönül vermiş vatandaşlarımızdan, bunun bir memleket meselesi olarak bakmasını rica ediyorum. Söz konusu olan hepimizin ortak geleceğidir. Bu kadar denetimsiz yetki, bir kişide olsun mu olmasın mı meselesidir. Onun için gelin 16 Nisan’da hep birlikte ‘Hayır’ diyelim” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.