"Derman olmaya geliyoruz”

CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Bartın ve çevresindeki ziyaretlerine hızla devam ediyor. Ramazan nedeniyle yurttaşlarla iftar sofralarında buluşan Bankoğlu yaptığı açıklamada “Ramazan ayının yeri hepimizde çok özeldir, çok kıymetlidir. Bu vesileyle beni sofralarına davet eden tüm hemşehrilerime teşekkür ederim. Herkesin ramazan ayı hayırlı olsun. Önceki akşam Terkehaliller köyünde gönlü zengin hemşehrilerimin sofrasında iftar yaptık. Herkes bilir, Anadolu kadınının sabrı dillere destandır. Sabrın sonu selamettir, birlikte ışıl ışıl bir Türkiye için çalışacağız. Tüm kadınlara söz verdim, yine baharlar gelecek. O ışıltıyı herkes görecek yine umutlar yeşerecek. Fırında ekmeğin, pazarda soğanın hesabını yapamayan kadınların, sofraya bir kap yemek koymak için çırpınan annelerin yüzü gülecek. Bu güzel ülkeyi tarihinin en büyük buhranına sokanlardan hesap soracağımızı, emeğin karşılık bulmadığı, paranın değerinin kalmadığı bu dönem bitiyor. Bunu en çok kadınlar ve gençler istiyor. Kazanacaklar ve yüzleri gülecek. Çocuklarının beslenme çantasına bisküvi bile koyamayan annelerin, evladına verdiği harçlığın bir simit almaya dahi yetmediğini gören babaların, yüksek lisanlı işsiz üniversite mezunlarının, atanmadığı için bunalıma giren gençlerin, sanayide iş ararken göçmenlerin önüne geçtiği bu vatanın işsiz öz evlatlarının derdine derman olmaya  geliyoruz”dedi.

“Bir Sonraki Ramazan Ayi Çok Güzel Olacak”

Ardından dün akşam Kumluca’da katıldığı iftara ilişkin de konuşan Bankoğlu “Dün de Kumluca’da hemşehrilerimizin iftar sofrasındaydık. Sağ olsunlar, var olsunlar. Saltanat düşkünü AKP’nin eli yurttaşın cebindeyken, değil etin tavuğun; ekmeğin,soğanın, patatesin, hatta bir paket çayın hesabı yapılırken cömertçe sofrasını bize açan yurttaşlarımıza bin teşekkür, keselerine bereket. Ancak ülkemiz kabul edilmesi mümkün olmayan bir yokluk içinde. Atatürk’ün ilmek ilmek dokuyup gurur duyduğu kendine yeten ülkeden kuru soğan ithal edip 30 liraya satılan, bir kilo etin 300 liraya vitrine konduğu bir ülkeye dönüşmek ancak utanılacak bir sondur. Bu koşullarda depremde yakınlarını ve her şeyini kaybetmiş, bırakın konteyneri aynı çadırda üç ailenin kaldığı ve ne acı ki hâlâ çadırı dahi olmadan sera naylonlarından barınacak yer yapmış, yaşamaya çalışan insanlar var. Banyonun, suyun, hijyenin kısacası temel ihtiyaçların olmadığı 11 ilde yüz binlerce yurttaş soğukta, yağmurda yaşam mücadelesi veriyor. 115 milyar 146 milyonu bağış olarak toplayan hükümetin bakanı televizyona çıkmış çay, şeker, kahvaltılık, terlik istiyor. Bu hükümet devleti acz içinde bırakmış, kurumların itibarını yerle yeksan etmiştir. Kalbimiz de aklımız da deprem bölgesinde iken, onlar için gerekenler yerine getirilmeden hiç kimsenin ağız tadı olamaz. Söz, yine bahar gelecek ve bir sonraki Ramazan ayı çok güzel olacak” sözleriyle açıklamasını bitirdi.