Karakaş, açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Mehdi gelecek, ortamı ona göre hazırlamalıyız” açıklaması ile dikkatleri üzerine toplayan, irticai faaliyetleri nedeni ile ordudan emekliye sevk edilen Adnan Tanrıverdi ve kurucusu olduğu SADAT’ın faaliyetleri hakkında basına yansıyan çok ciddi iddialar bulunmaktadır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu kuruluşu ziyareti esnasında yapmış olduğu açıklamalar ile şüphe ve endişe yaratan bu yapının faaliyetlerini kamuoyunun gündemine taşımıştır. SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, dostlukları İstanbul Belediye Başkanı olduğu döneme kadar uzanan CB Erdoğan’ın da bir dönem başdanışmanlığını da yapmıştır. SADAT’ın faaliyetleri kamuoyu tarafından tam olarak bilinmemekle birlikte, kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin ASSAM (Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği)kongresinde yapmış olduğu konuşma ve hazırlanan sözde “İslâm Ülkeleri Konfederasyonu Anayasası”sı gerçek niyetleri hakkında net bilgiler vermektedir. Bu sözde anayasaya göre, yönetim şekli, askerî gücü, yargısı, başkenti, bayrağı, dili olan “İslam Devletler Birliği” kurulması öneriliyor.
Halk asla buna izin vermeyecektir
Bahsedilen bu anayasanın 6. madde aynen şöyle diyor: “ASRİKA İslâm Devletler Birliğinin resmi dili Arapçadır. Bayrağı, şekli kanunla belirlenen kırmızı-yeşil zemin üzerine beyaz ay ve milli devlet sayısı kadar yıldızlı bayraktır. Başkenti İstanbul/Türkiye’dir.” Ayrıca bu anayasada kurulacak devletin de şeriatla yönetileceğini hükmediliyor. Bu topraklar ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün savaş meydanlarında kurmuş olduğu laik Cumhuriyeti yıkıp yerine şeriat hükümlerine göre yönetilmeyi isteyen ve bir dizi toplu kalkışmalarda, kanlı eylemlerde bulunan hainleri çok gördü. Eğer benzeri bir düşünce içinde olanlar var ise akıllarından bile geçirmesinler. Kuvayı milliye ruhu ile ülkesine sahip çıkan bu halk asla buna izin vermeyecektir.
“Yılmayacağız, susmayacağız, haramilerin saltanatına son vereceğiz!”
İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’na ve gezi davası sanıklarına verilen hapis cezaları ne hukuki ne de vicdanidir, tamamen siyasidir. İl başkanımız Canan Kaftancıoğlu, Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman’a verilen hapis cezaları ile bu ülkenin aydınlarına, demokratlarına, muhaliflerine gözdağı verilmek istenmektedir. İnsanların yaşam tarzlarına, giyim- kuşamlarına, düşüncelerine, yaşam sevinçlerine pranga vurmaya çalışanlar tarih boyunca bunu başaramadılar, son çırpınışlarını yaşayan AKP iktidarı da başaramayacaktır! Gençlerden, kadınlardan, muhalefetten, hak arayanlardan korkanlar ne yaparlarsa yapsınlar hiç kimseyi korkutamayacaklardır. Korkmuyoruz, birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız!
Pes Doğrusu, Halktan Bu Kadar Mı Uzaklaşılır
Cumhurbaşkanı Erdoğan domatesi, soğanı sayı ile alan, yiyeceği ekmeği bulmakta zorlanan yurttaşlarla müjde diye sunduğu ev edindirme paketi ile halktan ve ülke gerçeklerinden ne kadar uzaklaştığını bir kez daha göstermiştir. İktidarın ‘İlk Evim Konut Finansman Paketi’n de müteahhitlere 20 milyar liralık pay düşerken, dar gelirli yurttaşların payına düşen ise, zarar eden kamu bankalarının zararını ödemektir. Asgari ücretlinin, memurun, işçinin, emeklinin, esnafın 1 milyonluk, 500 bin liralık tasarrufunun, ayda 14-28 bin TL taksit ödeme gücünün olmadığını bilmeyecek kadar halktan uzaklaşan iktidar, bu akıl dışı ve ülke gerçekliğinden uzak proje ile evine ekmek getirmekte zorlanan yurttaşlarımızla dalga geçmektedir. Bu karanlık günler de geçecek, bu halk kendisine, çocuklarına yaşatılanları asla unutmayacak.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.